YÜKLEMİN DÜŞMESİ

YÜKLEMİN DÜŞMESİ
Türlü nedenlerle cümlede yüklem düşe­bilir. Bu durum, ortak yüklemi! sıralı cümlelerde yar-gısız kesik cümlelerde görü­lür.
örnekler:
“-Onu ne zaman gördün?
-Dün (gördüm)” “-Oğlunuz kaç yaşında?
-Sekiz (yaşında)”
Bu konu hakkında bilen de konuşuyor, bilmeyen de (konuşuyordu.)
“Sonra deniz kıyısındaki beyaz kum­lar….”
“Boğazın o eşsiz güzelliği….”
ÖZNE
Bir cümlede eylemi yapan ya da yargıya göre olan görevinde bulunan cümlenin te­mel öğesi-dir.
özne yüklemi çekimli eylemlerle kurulu cüm-lelerde vapan. ad ve ad soylu sözcüklerle kurulu cümlelerde olan görevindedir.
•örnekler: “Gülsün tiyatroya gidecek.” cümlesinde yüklem çekimli eylemdir, (gitmek eylemi) Özne gitme eylemini yapandır.
“Çağlar,akıllı çocuktur.” Cümlesinde yüklem ad soyludur, (akıllı çocuk) – Özne akıllı çocuk olandır.
Öznenin Özellikleri1) Yalındır, (durum ekleri almaz) 2) Ad ve ad soyludur. 3) iyelik eki ya da çoğul eki almış adlar özne görevinde bulunabilir.
BULUNUŞU: Cümlede:Yüklemi çekimli eylemle kurulu cüm­lelere “Yapan Kim, Yapan Ne” soruları so­rularak bulunur.
Örnekler:
Orhan yarın geliyor.
Ö Y Yapan Kim? – OrhanFırtına evleri yıktı.
Ö Y Yapan Ne? – Fırtına
•Yüklemi ad ve ad soylu sözcüklerle ku­rulu cümlelere “Olan Ne? – Olan Kim? ” sor­uları sorularak bulunur
örnekler:
“Mehmet, çalışkandır.”
Ö Y Çalışkan olan Kim? – Mehmet
“Hava yağmurludur?”
Ö Y Yağmurlu olan Ne? – Hava
ÖZNE TÜRLERİ
1. GERÇEK ÖZNE
Yüklemi etken, dönüşlü ve işteş çatılı ey­lemlerle kurulu cümlelerde, eylemi yapan varlık; yüklemi ad ve ad soylu sözcüklerle kurulu cümlelerde olan görevindeki var­lık, cümlede gerçek özne görevindedir.
Örnekler:
Selma, pazara gitti.
Ö Y
Olcay’ın dersleri iyidir.
Ö Y
Bu, Orhan’ın arabasıdır.
Ö Y
SÖZDE ÖZNE
Geçişli edilgen çatılı eylemlerle kurulu cümlelerde belirtisiz nesne görevindeki öğedir. Bu tür eylemlerle kurulu cümleler­de özne nesneye geçerek, nesne özne göre­vini üstlenmiştir.
Örnekler:
“Ev onarıldı.” cümlesinde yüklem geçişli ve edilgen çatılıdır. Ev sözcüğü gerçekte söylenmeyen öznenin yerini alarak sözde özne görevini almıştır.
“Kitap okundu” cümlesinde yüklem ge­çişil edilgen
çatılıdır. Kitap sözcüğü ger­çekte söylenmeyen öznenin
yerini alarak sözde özne görevini almıştır.
Başka örnekler de verelim.
Ufuk ödevini yaptı. Ödev yapıldı.Gerçek özne Y Sözde özne YAyşe, çamaşır yıkadı. Çamaşır yıkandı.
Gerçek özne Y Söde özne Y
Hüseyin ayakkabısını boyadı
Gerçek özne Y
Ayakkabı boyandı.
Sözdeözne Y
Orhan otomobilini sattı.Gerçek özne YOtomobil satıldı.
Sözdeözne Y
ÖRTÜLÜ ÖZNE
Edilgen çatılı eylemlerle kurulu cümle­lerde eylemi yapan gerçek öznenin “dolayısıyla. nedeniyle, tarafında’n. etkisiyle, özneye ulanan “ce” ekiyle” gibi ek ve yar­dımcı bir sözcükle belirgin kılınmasıyla oluşan tümleç görevindeki öğedir.
Örnekler:
Yollar kar nedeniyle kapandı.
N Z. T Y(sözde özne) (örtülü özne)
Öğretmen müdür tarafından cağrıldı.
N Z.T Y(sözdeözne) (örtülü özne)Bu karar kurulca alındı.
N Z.T Y
(sözde özne) (Örtülü özne)
BELİRSİZ ÖZNE
Türkçe’de bazı eylemlerin 3. kişili çe­kimlerinde, edilgen eylem kullanılmadan etken eylemin belirsiz duruma düşürül­mesidir.
Örnekler:
“Kitap istemez, defter yeter.” “Geçmiş olsun” “Afiyet olsun” “Madem su yok kalsın” “Ne mutlu Türk’üm diyene”
ORTAK ÖZNE
Birden çok yüklemle kurulu cümlelerde; cümlelerden birinde bulunup da hepsiyle ilgili olan özneye ortak özne denir.
Örnekler:
Asker başını çevirdi, işi anladı ve yere
Ortak özne Y Y
atladı.
Y
Kadın yerinden kalktı, televizyonu açtı.
Ortak özne Y Y
Çocuk, gelmiş ve gitmiştir.
Ortak özne Y Y
AÇIKLAYICI ÖZNE
Özneden önçe ya da sonra gelerek asıl özneyi daha belirli kılan özne türüdür.
Örnekler:
Ufuk, oğlum, yarın okula başlayacak.
Özne açıklamalı Y özne
Atatürk, yeni Türkiye’nin kurucusu, daima
Özne Açıklamalı özne
saygıyla anılacaktır.
Y
II-YARDIMCI ÖĞELER
A-NESNE: Cümlede yüklemin etkisini üzerine alan. öznenin yaptığı işten etkilenen be­lirli ya da belirsiz bir varlık olan cüm­lenin yardımcı öğesidir.
Özellikleri:
• Etkilenme kavramı taşır.
 Geçişli eylem cümlelerinde bulunur.
 Ad cümlelerinde bulunmaz. Ancak yük­lemi geçişli olan
eylemsilerle kurulu ad cümlelerinde bulunur.
Yapılarına göre nesneler
BELİRTİSİZ NESNE
Geçişli eylemlerle kurulu cümlelerde-yalın durumda bulunan, öznenin yaptığı iş­ten etkilenen belirsiz bir varlıktır.
Bulunuşu : Yükleme genellikle “NE?” so­rusu sorularak bulunur.
Örnekler: “Ufuk top oyunuyor” cümle­sinde “Ufuk” eylemi yapan, “top” etkile­nendir. “Top” sözcüğü yükleme sorulan NE sorusunun yanıtıdır ve yalındır; cümlede belirtisiz nesne görevindedir.
• Aşağıdaki cümleler de aynı özellikler vardır.
“Sevilay kitap okuyor.” “Sevda çiçek topluyor.” “Mehmet ayakkabı boyuyor.” “Perihan çamaşır yıkıyor.”
BELİRTİLİ NESNE
Geçişli eylemlerle kurulu cümlelerde “-İ” durum eki almış olan, öznenin yaptığı işten etkilenen belirli bir varlıktır.
Bulunuşu: Yükleme “KİMİ-NEYİ” sorularak bulunur.
Örnekler: “öğretmen beni çağırdı.” cüm­lesinde “öğretmen” eylemi yapan, “beni” etkilenendir. Beni sözcüğü yükleme soru­lan “Kimi” sorusunun yanıtıdır ve (-İ) duru­mundadır; cümlede belirtili nesne görevindedir. Aşağıdaki cümlelerde aynı özelliktedir.
“Babam, bahçeyi düzenledi. “Annem masayı topladı.”
“Olcay camları sildi.”
“Gülsün televizyonu açtı.”
“Serap ödevini yaptı.” “Kaymakam köyü gezdi.”
Nesne Türleri Ortak Nesne
Sıralı cümlelerden birinde bulunup da cümlelerin tümüyle ilgili olan nesne türüdür.
Örnekler:
Ellerini yıkadı, temizledi, kuruladı.
N Y Y Ycümlesinde “ellerini” sözcüğü üç yükle­min de ortak nesnesidir.
. Açıklamalı Nesne
Asıl nesneyi daha belirli kılan birliğe açıklamalı nesne denir. Bu tür nesne, asıl nesneden sonra gelir.
Örnekler:
“Sevgili yavrusunu, Ufuk’unu, arıyordu.”
B.li .N B.li. N YBu cümlede ikinci nesne birinci nesneyiaçıklayan bir nesnedir.
B- DOLAYLI TÜMLEÇ
Cümlede adın–e, -de, -den, durumlarında bulunan, bu takılarla yüklemin anlamını yönelme(yön) kalma(yer) çıkma(başlangıç) ilgileriyle tamamlayan cümlenin yardımcı ögesidir.
Dolaylı Tümleç Türleri
I. YÖNELMELİ TÜMLEÇ
Adın “-e” durum takısını alarak oluşur. Eylemin yapılma yönünü, amacım belirl­eyen tümleçtir.
Bulunuşu: Yükleme “KİME-NEYE-NEREYE NE YANA- NE TARAFA soruları soru­larak bulunur.
Anlam özellikleri:
• Eylemin neye yöneldiğini bildirirler:
Güzele pek tutkundu.
• Eylemin nereye yöneldiğini bildirirler: Dayımlar, Beykoz’a taşınacaklar. Hemen istasyona uğradı. •Andırış ilgisi kurarlar: Gülenay’ın kardeşi sana benziyor.
•Amaç ve nedenlik ilgisi kurar: Yağmurun yağmasına hiç aldırmadı.
• Değer, karşılık ilgisi kurarlar: Ayakkabıyı ucuza mal etti.
Cümlede en çok kullanılan tümleç türü de dolaylı tümleçtir.
Dolaylı tümleç görevindeki sözcükler ya da sözcük öbekleri adın -e, -de ve -den durum takılarını alırlar. Bu yapı özellikleri nedeniyle, cümlede dolaylı tümleçleri bulmak kolaydır.
Dolaylı tümleçler yapı ve anlam bakımından üçe ayrılırlar:
1. Yönelme Tümleçleri
Eylemin yapılma yönünü ve amacını belirleyen
tümleçlerdir.
Yönelme tümleç adın -t durum takısını alırlar: Otobüs kasabaya hareket etti. (eylemin yöneliş
yönü)
O hâlâ yüzüme bakıyordu (yönelme) Bu kitabı bin liraya aldım (fiyat ilgisi) Bu kitabı okula aldım (amaç ilgisi) Alışverişe çıktı, (sebep ilgisi)
2. Kalma Tümleçleri: Eylemin yapılma yerini, geçtiği yeri bildiren tümleçlerdir.
Bu tür dolaylı tümleçler -de durum takısı alır;
Bu köyde herkes birbirinin akrabasıydı. (Yüklemi yer ilgisiyle tanılamaktadır)Sabit için yirmi bir yaşında diyorlardı (Yüklemin anlamını zaman ilgisiyle tamlamakta-dır.)
Hızlı çalışmakta özel bir yeteneği vardır. (Yüklemi durumilgisiyle tamamlamaktadır.)
3. Çıkma Tümleçleri:
Eylemin çıkış noktasını, bağşlangıcını, bildiren
tümleçlerdir.
Çıkma durumundaki dolaylı tümleçler adın
-den durum takısını almış olurlar:
Evden az önce ayrıldı (çıkma)
Kederinden melankoliye yakalanmış (sebep)
Pastadan biraz tattım (bütünün bir parçası)
Karpuzları beş yüzer liradan aldık (fiyat ilgisi)
EDATLI TÜMLEÇLER
Edatlı tamlamalar cümlede edat tümleci görevi yaparlar. Başka tamlamalar da bir edatla yeniden oluşturdukları tamlamalar, cümlede edatlı tümleç olarak kullanılır.
Böyle bir romanı ancak o yazabilir (yalnızca ilgisi)
Bu tarla ancak bir lira eder (olsa olsa ilgisi) Yaz için giysi hazırlıyor (amaç ilgisi) Çocuk gibi bir adamdır (benzetme ilgisi) Bu yolculuğumu uçakla yaptım (araç iigisi) Onun kadar becerikli sayılırsın (eşitlik, oran­lama ilgisi).
ZARF TÜMLEÇLERİ
Zarf tümleci, cümlede yüklemi zaman, yer, yön, ölçü, durum, nitelik, kimi zaman da gösterme ve soru gibi özellikler yönünden tamamlayan öğelerdir.
Zarfların cümledeki görevi zarf tümlecidir.
Bütün köy bir ikindi üstü pamuk topluyordu (yüklemi zaman ilgisiyle tamamlamaktadır.)
Yüreğimiz küt küt atıyordu (Yüklemi durum ilgisiyle tamamlamaktadır.)
Bakın ev sahibiyle aramız nasıl açıldı? (Yük­lemin anlamını soru ilgisiyle tamamlamaktadır.)
Merdiven çıkarken merakım büsbütün arttı. (Yüklemin anlamını nicelik, miktar yönüyle tamamlamaktadır.)
Sustular, bir zaman konuşmadan çorbalarını kaşıkladılar. (Durum anlamı)
Akşama olayı anneme anlattım. (Zaman)
Döndüğü vakit hafifçe gülümsüyordu (nicelik)
Güzel düşün, iyi hisset, yanılma, aldanma.
durum durum
Yemeği yukarı çıkarsınlar. (Yer)
CÜMLE ÇÖZÜMLEMESİ
Cümle çözümlemesi demek, cümlenin öğelerini ayırmak ve bu öğelerin görevlerini belirtmek demektir.
Cümle çözümlemede dikkat edilecek ilk ve en önemli mesele öğeleri parçalamamaktır. Öğeler tek bir ses olabileceği gibi bir tamlama, bir sözcük öbeği ya da bir cümle olabilir. Bu
nedenle öğeleri saptarken bir bütünlük oluşturan her bir öğeyi parçalama yanlışına düşülmemelidir. Aksi halde doğru çözümleme yapılamaz. Örnek olarak bir iki cümlede öğe öbeklerini ayıralım:
Bizimkiler /az önce /buradan /geçtiler.
Öyle ya, / biçarenin kursağına / Pis bir şey / girdi mi?
işte bu sırada / Jandarmalardan biri, / “Koy çuvalı yere de dinlen bakalım biraz” / diyordu.
Cümleler bu biçimde öğe kümelerine ayrıldık­tan sonra öğelerin görevleri saptanır. Cümlenin öğelerini incelerken öğelerin nasıl bulunabileceğini incelemiştik. Şimdi bu bilgilerimizi bir iki örnek üzerinde pekiştirelim:
Örnek 1:
Dilin ulusal oluşu, / halka dönük olmasını da/ gerektirir.
Gerektirir: yüklem.
– Gerektiren ne?
Dilin ulusal oluşu: özne öbeği
– Neyi gerektirir?
Halka dönük olmasını da: belirtili nesne öbeği.
Örnek 2:
Yalnızca /nesneleri mi /bilebiliriz /dille?
bilebiliriz: yüklem
biz: örtük özne (eylemin sonundaki takısından anlıyoruz.)
– Neyi bilebiliriz?
Nesneleri mi: belirtili nesne öbeği
Neyle?
Dille: edat tümleci.
Yalnızca: edat tümleci.
Örnek 3:
Buraya kadar /seyahatimizde/bir fevkalâdelik
/ yoktu.
yoktu: yüklem
Yok olan ne?
bir fevkalâdelik: özne öbeği
– Nerede yoktu ? seyahatimizde: dolaylı tümleç
Nereye kadar yoktu? Buraya kadar: edat tümleci.
örnek 4:
Yani / bu gösterdiklerin / öbürlerinden / daha mı / güzel?
güzel: yüklem
Güzel olan ne?
bu gösterdiklerin: özne öbeği.
Neden güzel mi? öbürlerinden: dolaylı tümleç
Ne kadar güzel? daha mı: zarf tümleci
yani: edat tümleci
örnek 5:
Bu soydan kitaplar/bir yandan da/bü yolda birtakım düşüncelerimizi söylemeye /yol açıyor.
yol açıyor: yüklem.
– Yol açan ne?
bu soydan kitaplar: özne öbeği
– Nasıl yol açıyor?
bir yandan da: zarf tümleci
– Neye yol açıyor?
bu yolda birtakım düşüncelerimizi söylemeye:dolaylı tümleç. -CÜMLE TÜRLERİ-
Cümleler türlü yönleriyle kümelendirilip ad­landırılabilir.
Bu kümelendirmede düşünülebilecek ilk ölçüt cümlenin en önemli öğesi olan yüklem olmalıdır. Buna göre ilk bölümleme, yüklem temel alınarak yapılandır.
A- YÜKLEMLERİNE GÖRE CÜMLELER
Cümleler yüklemlerine göre ad ve eylem cümleleri olarak ikiye ayrılır.
Yüklemi eylem oian cümleye eylem cümlesi, yüklemi ad olan cümleye ad cümlesi denir.
Birden gürültü kesiliverdi. (Bu cümle bir eylem cümlesidir.
Çünkü “Kesiliverdi çekimli bir eylemdir”
Önce, çarşıya gitmeliyim. {Bu cümlenin de yüklemi çekimli bir eylem olan gitmeliyim sözcüğü olduğundan bu da bir eylem cümlesidir).
Pantolonu ütüsüz, potinleri boyasızdı. (Boyasız sıfatı -idi ekeylemini alarak ad cümlesi oluşturmuştur.)
“Hakikaten sıcak bir geceydi cümlesi de bir ad cümlesidir. Çünkü yüklemi ad türünden bir sözcük olan gece sözcüğü ile -idi ekeyleminden oluş­muştur. Yine,”Kadının sesinde bir sevinç vardı” cümlesi yüklem, var sözcüğü ile -idi ekeyleminden oluştuğundan bir ad cümlesidir.
B- ÖĞELERİNİN SIRALANIŞINA GÖRE CÜMLELER
Cümle içinde öğelerin özne+tümleç+yüklem biçiminde sıralandığını daha önce söylemiştik. Ancak bu kesin bir kural değildir. Bu nedenle cümleler öğelerinin sıralanışı açısından da özellikler gösterirler:
a- Kurallı cümle: Öğe sıralanışı Özne-+tümleç + yüklem biçimine uygun olan cümledir.
Kurallı bir cümlede yüklem sonda bulunur.
O /kahvesini yudumlarken /düşünceye dadı.
özne tümleç yüklem
Babam / bu sabah / uçakla / İstanbul’a /gidiyor.
özne zarf t. edat dolaylı t. yüklem
b- Devrik Cümle: Kimi kez anlatımda yargıyı daha etkin açıklamak amacıyla yüklem öteki öğelerden önce kulla-nılır. Bu tür cümlelere devrik cümle denir.
Devrik cümlede konuşma ve yazı dilinde sık kullanılan bir cümle türüdür. Kuşlar küstü bize.
yüklem
ilkokul gibi değildi, ortaokul.
yüklem
Elini yüzünü yıkadı serin su ile.
yüklem
Gel buraya çabuk!
Yüklem
c-Kesik Cümle: Türlü nedenlerle cümlenin Öğelerinden birinin, genellikle yüklemin kullanılmadığı görülür. Bu tür cümlelere kesik cümle denir.
Konuşma dilinde, özellikle karşılıklı konuşmalarda kesik cümle örnekleri pek çoktur:
– Onlara bir şey söyledin mi?
– Hayrr. (Hayır, hiç bir şey söylemedim anlamında)
– Okula gittin mi?
– Evet,(Evet okula gittim anlamında)
Kesik cümlelerde kısa ve etkili yoldan anlatım sağlamanın dışında türlü duyguları yansıtma olanağı da vardır:
Deniz dalgasız olmaz, kapı halkasız. (olmaz)
Onu bir görürsem……
Dûn öyle eğlendik ki…..
Kolunu maklnaya kaptırınca…..
B- YAPILARINA GÖRE CÜMLELER
1. YALIN CÜMLE
Tek yargı bildiren, çoğunlukla özne+yüklem sıralanışına uygun cümledir, örneğin, “Çeşmeler çoktan kurumuştu” cümlesi yalın bir cümledir. Çünkü tek bir yargı taşımaktadır. Oysa “Seni bulamayınca eve gittim” cümlesi içice geçmiş şu iki yargıyı taşımaktadır: Seni bulamadım + bunun üzerine eve gittim. Bu nedenle bu cümle bileşik yapıdadır.
Bazı yalın cümle örnekleri:
Bedava sirke baldan tatlıdır, (kurallı, olumlu, yalın bir ad cümlesidir).
Köye inene kadar hiç konuşmadı, (kurallı, olumsuz, yalın bir eylem cümlesidir.)
Bunun tam tersi doğru geliyor bana. (devrik, olumlu, yalın bir eylem cümlesi.)
2- BlLEŞlK CÜMLE
Bileşik cümle, içinde birden çok yargı bulunan cümledir.
Türkçede yazı ve konuşma dilinde bileşik cümle çok yaygındır.
Düşünce akışını kesmemek, düşündüklerinizi tek bir cümlede toplamak, anla­tım özelliği ve bütünlüğü sağlamak gibi nedenlerle bileşik cümleye gereksinme duyulur.
Bileşik cümle, temel yargıyı taşıyan bir cümle ile bu temel yargıyı türlü yönlerden bütünleyen yardımcı cümlelerden oluşur. Asıl yargıyı taşıyan cümleye temel cümle, ana yargıyı tamamlayıcı cümlelere yancümle denir.
Temel cümle bileşik cümlenin sonunda bulu­nur,
Yancümleler anlamca bir cümle değerinde olmalarına karşın anlamca temel cümleye bağlıdır-lar.
Bocalayıp duruyordu ki birden aynadaki
yancümle temel Cümle
görüntüsünün farkına vardı.
3- ARACÜMLE
Cümlelerin içine kimi zaman bir başka cümle sokulabilir. Aracümle olarak adlandırılan bu tür cümleler tam bir cümle değerindedir. İçindi bulunduğu cümlenin bîr öğesi değildir.
Yazıda aracümle iki virgül ya da iki kısa çizgi (-) arasına alınarak belirtilir.
Ben kışın -soğuktan olmalı- çalışamam.
Bu konu -siz de bilirsiniz- bizi çok meşgul etti.
4- SIRALI CÜMLELER
Bir anlatım içinde birbirlerine anlam ilgileri nedeniyle türlü biçimlerde bağlanan cümlelere
•ıralı cümleUr denir.
Sıralı cümlelerde sondaki cümlenin yüklemi kişi ve zaman açısından öteki cümlelerin yüklem-leriyle uyum gösterir. Kişi ve zaman ekleri genellikle -tekrardan kaçınmak için- sondaki yüklemle belirtilir:
Deneme başka şey,/felsefe başka şeydir.
Tüylerim ûrperdl, /başım döndü birdenbire, neredeyse yıkıhverecektim.
Gelen gider, / konan göçer.
Bu sıralı cümleler özne, yüklem ve tümleci tamamen ayrı olan cümlelerden oluşmuştur. Cümleler yalnızca anlam yakınlığı bakımından blrarada bulunmaktadır. Bu tür cümlelere bağımsız sıralı cümle denir.
Sıralı cümlelerin bir kısmı da bağımlı sıralı cümle diye adlandırılır. Bağımlı sıralı cümlelerin birer öğeleri ortaktır. Aşağıdaki örneklerde bu durumu inceleyelim:
Ağacı kurt, insanı dert yer (ortak yüklemi!)
En sonunda otobüs geldi, daldık, dolduk içine,, (özne ortak)
Sordum, soruşturdum, buldum o adamı (nesne ortak) _
Genç kadın, nihayet anlamıştı / fakat / kalkıp gitmekte gecikmişti (ortak özne)
5-GİRİŞİK CÜMLE
Girişik cümle içinde bir temel cümleyle birlikte cümlecik ya da cümleciklerin bulunduğu bir tür bileşik cümledir.
Girişik cümlede de birden çok yargı vardır. Cümlecik ulaçla kurulan ve kesin yargı bildirmeyen, ancak temel yargıyı tümleyen kuru­luştur.
Girişik cümle, temel cümlenin bir öğesi ve genellikle zarf tümleci durumundadır:
Akşam ilerledikçe, lokantanın yükü artıyordu.
Cümlecik temel cümle
(zarf tümleci)
Çocuklar gelince, ortalık neşelendi.
cümlecik temel cümle
(zarf tümleci)
Köye kadar yürüyebildiğimize, şaştık.
Cümlecik temel cümle
(dolaylı tümleç)
Onun gelişini duymadım.
cümlecik temel cümle
(belirtili nesne)
D-ANLAMLARINA GÖRE CÜMLELER
1- OLUMLU CÜMLE
2- OLUMSUZ CÜMLE
3- SORU CÜMLESİ
4- BUYRUK CÜMLESİ(EMİR)
5- ÜNLEM CÜMLESİ
6- DİLEK CÜMLESİ
SORULAR
1. Bağımsız-gelişirler-oranda- oldukları – verimli – değil – oldukları – oranda – ülkeler.
Bu sözcüklerle kurallı bir cümle oluşturulursa hangi sözcük cümlenin ortasında yer alır?
A) bağımsız B) verimli C) değil D) oranda E) oldukları
2.I. birkaç yıl öncesine kadar
II. hava kirlenmesi diye
III. varlığından
IV. önemli bir sorunun
V. kimse haberdar değildi.
Bu sözcük grupları kurallı bir cümle oluştura­cak şekilde sıralanırsa hangi üçü ard arda yer alır?
A)II.,IV.,I. B) IV., V., III,, C) II., IV.,III. D) III., I, IV. E)II.,I., V.,
3. “Derenin bu yaz kış ……. suları böğürtlen
fidanlarını……… iki tarafa yemiş dolu bir koyu çit
çekmişti.”
Bu cümlede boş bırakılan yerlere sırasıyla hangi sözcükler getirilmelidir?
A) azgın, kırmış
B) çağlayan, arttırmış
C) buz tutan, aşmış
D) kurumayan, yükseltmiş
E) durulmayan, çimlendirmiş
4. “Ruhta ve bedende rahatlık olmadıkça, döşek rahat olmuş….?
Bu cümle en uygun biçimde aşağıdakilerdet hangisi ile tamamlanabilir?
A) neye yarar
B) iyi değil mi
C) tuhaf değil mi
D) ne gam
E) daha ne istersiniz
5. Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili sözcük çıkarılırsa cümlenin anlamı değişmez? ‘
A) Vitrinin camında kendini görüverdi birden
B) Kapıya kadar onunla çıktı.
C) İnsanların akışına kapılıp salona girdiler.
D) Serin bir Ankara gecesi şehre iniyordu.
E) Apartmanın bütün lambaları yanmaktaydı.
6. “Biraz sonra karşıdan bir alay çocuk konuşa gülüşe bu tarafa geldi” cümlesinde sırasıyla hangi soruların karşılığı vardır?
A) ne zaman, nereden, ne kadar, neye
B) niçin, nasıl, ne kadar, kim, neden
C) ne zaman, nereden, kim, nasıl, nereye
D) ne kadar, kim, nasıl, neye, neden
E) ne zaman, nereden, nasıl, niçin, nereye
7. “Analarla babaların çocukların doğrularının
1 2 çoğu zaman doğrularıyla birbirine benzemeyişine,
3
ayrı oluşuna çatışmasına tanık olmuşuzdur.”
4 5
Bu cümledeki yanlışlıkları gidermek için ne yapılmalıdır?
A) 2, 3’ten sonra gelmeli, 1 atılmalı.
B) 2, 4’ten sonra gelmeli, 5 atılmalı.
C) 2, 1’in yerine gelmeli, 1 atılmalı.
D) 2, 4’ten sonra gelmeli, 3 atılmalı
E) 3, 1’den sonra gelmeli, 4 atılmalı.
8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “araç” kav­ramı diğerlerine göre daha çok vurgulanmaktadır?
A) Bir iş için Doğan dün uçakla Ankara’ya gitti.
B) Ankara’ya bir iş için dün uçakla Doğan gitti.
C) Doğan dun bir iş için Ankara’ya uçakla gitti.
D) Uçakla dün Ankara’ya Doğan bir iş için gitti.
E) Dün uçakla bir iş için Doğan Ankara’ya gitti.
Kaynak: Bu içerik internet kaynaklarından yararlanılarak sitemize eklenmiştir.

CEVAP VER
Lütfen yazınızı giriniz.
Lütfen adınızı buraya giriniz.