Gelişen teknoloji ve internet ağının hızla yaygınlaşması sonucunda insanlık artık yeni bir sosyal problemle karşı karşıya: Oyun bağımlılığı
Amerikan Hastanesi’nden uzman Psikolog Aslı Akkan, bu kişilerin yüzde 40’ının istese de oyun oynamayı bırakamadığını yani bir nevi madde bağımlısı gibi “oyun bağımlısı” olduğunu belirtiyor.
Oyun bağımlılığı, sosyo – kültürel açıdan ele alındığında, kişinin oyun oynadığı süre içinde kendi yaşam koşullarından “yapay” olarak uzaklaştığı, oynadığı oyunun içine girdiği, hatta kendine yeni bir karakter oluşturma sırasında bambaşka bir kimlik kazandığı görülüyor. Bu sayede kişi kısa süre olsa da gerçek yaşam zorluklarından uzaklaşmakta, sorunlarını unutuyor.
Bağımlı asosyal oluyor
Yapılan araştırmalar bu oyunları “bağımlılık” derecesinde oynayan ve hatta her ne olursa olsun bırakamayan kişilerin “normal”e oranla daha utangaç, hayatlarının kontrolünü daha az elinde bulundurabildiklerine inanan, daha kaderci ve daha az inançlı olduklarını ortaya çıkarıyor. Ayrıca bu kişiler zamanlarının en büyük kısımlarını bilgisayar başında geçirdiklerinden sosyal ilişkileri azalıyor, okul/iş hayatları ve hatta temizlik ve kişisel bakımları bile aksıyor. Yukarıda kısaca özetlenen bu gibi nedenler sürekli bilgisayar oyunu oynamayı öncelikle bir alışkanlık sonrasında ise bir bağımlılık haline dönüştürmekte.
Operant (Edimsel) Şartlanma Teorisi’ne göre bağımlılık yapan maddenin kullanımı sonrası/sırasında sağladığı olumlu hisler kişinin o maddeyi kullanıma devam etmesi için bir sebep. Bağımlılık yapan madde bireyin üzerinde ya hoş hisler bırakır ya da olumsuz hislerinin kaybolmasını sağlar. Bu sebeple, kullanımdan hemen sonra gelen iyi his, bağımlılığın olumsuz sonuçlarından daha önemli görülür. Birey, oyunun sunduğu yeni dünya karşısında etkilenir ve oyuna yönelir.
Yoksunluk hissediliyor
Oyun oynama sırasında ve sonrasında da fizyolojik bir rahatlama hisseder. Oyun oynandıktan sonra hissedilen bu tip rahatlatıcı duygular ise oyun oynama davranışının tekrar tekrar yapılıp bir alışkanlık ve hatta bağımlılık haline gelmesine yol açar. Ayrıca tıpkı diğer bağımlılık yapan maddelerde olduğu gibi bağımlılığı yapan maddenin ortadan kaldırılması halinde kişi yoksunluk belirtileri gösterir..
Kurtulmak için durumun farkında olmak gerekir
Tüm diğer bağımlılıklarda olduğu gibi oyun bağımlılığıyla başa çıkmak da önemli bir gayret gerektirir. Bu yönde atılacak ilk adım farkındalığı artırmaktır. Kişinin gerçeklikten bu oyunlarla koptuğu, hayatının fonksiyonelliğinin etkilendiği göz önüne konmalıdır.
Oyun oynama alışkanlığı hakkında farkındalık sağlandıktan sonraki adım ise alternatif etkinliklere yönelmek olacaktır (sohbet, fiziksel aktivite, kitap okuma vb).
Oyun bağımlısı olmamak ve çağımızın bu son derece yararlı teknoloji aygıtından verimli bir şekilde yararlanabilmek de mümkündür. Bunun en güzel yolu da “oyun oynamayı hayatın tek odak noktası halinde getirmeden” sadece zaman geçirme araçlarından biri olarak kabul etmektir.
Kaynak: www.milliyet.com.tr