Yaşamın başlangıcını bütün insanlar merak etmiştir herhalde. Bilim insanları ve araştırmacılar ise günümüzde hala yaşamın nasıl başladığına dair araştırmalarını sürdürmekte. Peki yaşam nasıl başladı, geçmişten bugüne nasıl bir ilerleme kaydedildi? Bundan daha büyük bir soru dünya üzerinde olamazdı herhalde. İnsan tarihine bakıldığında dünya ve evrenin yaratılışı tanrıya ait bir şiarda izlenmiştir. Laboratuvarlarda yaşamı tekrardan inşa etmeye çalışan bilim insanları ve birçok ortaya atılan teori sayesinde bu sorunun cevabına insanoğlu daha da yaklaştı denebilir. Günümüz içerisinde yaşamın başlangıcı üzerinde çalışmakta olan birçok bilim insanı güzel bir iz sürerek bu iddiaları destekleyecek deneysel ve doğrusal kanıtlara da ulaştılar. Yaşamın ilk belirtilerinden varsayabileceğimiz dinozorlar bizden 250 milyon yıl önce evrimleşmeye başlamıştır. Bizlerden 65 milyon yıl önce yok olan dinozorlar aslında çok erken bir geçmişe dayanmaktadır. Bu da aslında bu dinozorların birkaç ay önce bizler ile beraber yaşamakta olduğu gibi varsayılabilmektedir.
Yaşam ve Bizden Önceki Yaşamışlar
Yaşam aslında tahmin edemeyeceğiniz kadar yaşlıdır ve dinozorlar olarak adlandırdığımız canlı grubu en çok bilinen yok olmuş ve nesli tükenmiş canlı gruplarından birisidir. İlk olarak 250 milyon yıl önce evrimleşmeye başlayıp 65 milyon yıl öncemize kadar yaşamış olsalar da aslında yaşam bu tarihlerden çok daha eskidir. İnsanların en geri tarihlerde görmekte olduğu fosil yaklaşık olarak 3,5 milyar yıl öncesine aittir. Günümüzde değil 3,5 milyar 3,5 milyar saat bile yaşamak imkansızdır. Daha eskilere dayanan bir fosil araştırmasında geçtiğimiz yıllarda 2016 yılının ağustos ayında yapılan bir fosil arama çalışmasında yaklaşık 3,7 milyar yıl öncesine ait ve muhtemel olarak mikroplara ait fosiller keşfedilmiştir.
Dünyamızın kendisi bile bulunmuş olan en eski fosilden pek de yaşlı değildir. Kendisi günümüzden 4,5 milyar sene önce oluşmuş olduğu tahmin edilmektedir. Dünya’nın oluşumu ile bilinen en eski fosiller bile 1 milyar yıl içerisinde kendilerine evrimleşecek kadar zamanı bulmuş olmalıdır.
Hücreler Bütün Yaşamın Yapı Taşları.
19 yüzyıldan bugüne yapılan araştırmalarda biyologlar tüm canlıların hücrelerden ve karbonlardan oluştuğunu kanıtlamışlardır. Ancak hücreler farklı şekillerde olabilir, ya da içerisindeki organel çeşitliliği, farklılığı ve boyutları da değişkenlik gösterebilir. Hücreler ilk olarak 17. Yüzyılda mikroskoplar icat edildiğinde keşfedilmiştir fakat bu hücrelerin canlıların yapı taşları olduğunu anlayabilmek yaklaşık olarak bir asır almıştır. Bir kedinin, bir balık ile aynı olmadığını görebilirsiniz. Ancak ikisinin de hücrelerini mikroskoplar altında incelediğinizde yapı taşları olan hücrelerin oldukça birbirine yakın gözüktüğünü anlayabilirsiniz. Bu vücutsal farklılıkları ise DNA’daki kromozomlar sağlamaktadır.
