İngilizce öğrenmenin püf noktaları
Erciyes Üniversitesi Yabancı Dil Öğretim Görevlisi Ahmet Eyici, İngilizce öğrenmenin püf noktalarını açıkladı.
İngilizce öğrenmenin günümüzde artık bir özel yetenek alanından çıkıp, genel yetenek alanına girdiğini belirten Erciyes Üniversitesi Yabancı Dil Öğretim Görevlisi Ahmet Eyici, isteyen herkesin İngilizce’yi öğrenebileceğini belirtti. Eyici, yabancı dil öğrenmenin zor bir iş olduğu yönündeki yanlış inançların, dil öğrenmenin önündeki en büyük engel olduğunu söyledi. Doğru yöntemlerle yabancı dil öğrenmenin yollarını anlatan Eyici, eğitim ve öğretim kurumlarının hemen hemen her kademesinde 30 yıl görev yaptığını ifade etti. Eyici, “Benim ve meslektaşlarımı en çok üzen konu, kendini ifade etmesini bilmeyen amaçsız, hedefsiz ve kısa yoldan zengin olacağını düşünen gençlerin yetişmesi. Günümüzde gençlerin önündeki en büyük sorunlardan biri yabancı dil yetersizliğidir. Özellikle İngilizce hayatımızın her alanında kendini göstermektedir. İş arayan gençler en çok İngilizce bilmeme engeline takılıyorlar. İngilizce öğrenmeye yanlış yöntemlerle çalışmış ve başarılı olamamış kişiler, İngilizce öğrenemeyeceği inancına kapılıyorlar. Bu yanlış inanç da onların İngilizce öğrenememelerine ve İngilizce’den uzaklaşmalarına sebep oluyor. İngilizce öğrenmeye ilgi duyan herkes İngilizce’yi öğrenebilir” dedi.
Cep telefonu menüsünün bile İngilizce’ye çevrilmesinin yabancı dil öğrenmede yardımcı olacağını belirten Eyici, İngilizce öğrenmek isteyenlere ise şu tavsiyelerde bulundu:
“İnsanlar İngilizce öğrenirken hata yapmaktan ve gülünç duruma düşmekten korkuyorlar. Hata yaptığınız için kimse sizi ayıplamayacaktır. Eğitimizin ayrılmaz bir parçası olan hata yapmaktan korkmayın, hatta bilerek hata yapın. Öğreneceğiniz dilin bütün kelimelerini kısa sürede öğrenemezsiniz. Ama kelime hazinenizi geliştirmek için elinizden geleni yapmalısınız. İlk adım, öğrenilen yeni kelimelerle cümleler kurmak ve bu cümlelerin doğru telaffuzlarını öğrenmek. Duyduğun sözleri kafanızda Türkçe’ye çevirmeyin, konuşulanları o dilde anlamaya çalışın ve yanlış da olsa hemen hızlı bir şekilde cevap vermeye çalışın. Bu hızlı düşünme ve cevap verme yeteneğinizi geliştirecektir. İngilizce şarkı sözlerinin anlamlarını araştırarak öğrenin. Bu şarkıları ezberleyin. Şarkıları söylerken anlamlarını düşünün. Ne kadar çok şarkı öğrenirseniz dil alanınızın sınırlarını o kadar geliştirirsiniz. İngilizce’ye ait kitap, dergi, gazete, broşür ne bulursanız okuyun. Yanınızda küçük bir not defteri bulunsun. Kullanmayı istediğiniz dil kalıplarını, sözcükleri içinde bulunduğu cümle ile birlikte defterinize yazın ve tekrarlayın. Bir kalıp veya sözcüğün sizin olması demek, onu uzun dönemli hafızaya atmış olmak demektir. İngilizce TV ve film izlerken mümkünse kulaklık kullanın. Böylece beyniniz, işitsel dikkatiniz dağılmadan doğrudan kayıt yapabilir. Bunları yaparken filmi anlamayabilirsiniz ancak bu hiç önemli değil. Unutmamak gerekir ki beyin doğal olarak dil kalıplarını bir süre sonra ayrıştırma ve benzeştirme becerisine sahiptir. Film izlerken hoşlandığınız dil kalıplarını yazacak bir defteriniz olsun. Filmde duyduğunuz tonlamaları tekrarlamaya çalışın. Aynı filmi bir kereden çok izleyin. Olumsuz inanç, İngilizce konuşmanın önündeki en büyük engellerden biridir. Geçmişte yanlış tekniklerden kaynaklanan olumsuz bir deneyim, arkadaş ortamlarında yapılan hatalara gülünmesi, öğretmenin hata yapıldığı zaman kızması, sabırsızlık göstermek ve bunun gibi yaşanmış olumsuz olayların sonucunda farkında olmadan kendine yetersizlik duygusu ve kendine güven azalmış olabilir. Hata yapmak son derece normal bir durumdur. Bu durumun doğal bir durum olduğu inancı içerisinde İngilizce öğrenme çalışmaları devam ettirilmelidir. İngilizce öğrenebilirim inancı geliştirilmelidir”.
Kaynak: www.englishpage.blogcu.com izni ile yayınlanmıştır