Edebiyat konu anlatımı Hikaye konusu, hikaye nedir, Bir hikayeyi oluşturan yapı unsurları ve özellikler nelerdir, HİKÂYEDE PLÂN, Hikaye çeşitleri, OLAY ( KLASİK VAK’A ) HİKÂYESİ, Türk ve Dünya Edebiyatında Hikaye(öykü) Türünün Tarihsel Gelişimi

“hikaye” sözcüğü Arapçadaki “hakave” kökünden gelmektedir.– Olay kişi yer ve zaman unsurlarından oluşur. – Ele alınan bir olay ya da durum seri düğüm ve çözüm planına uygun işlenerek sonuçlandırılır.– Açık yalın ve akıcı bir dil kullanılır.’A ) HİKÂYESİ ve Reşat Nuri Güntekin’dir.. ’dır’lerde ilk defa batıda görülen bu anlayışın en güçlü temsilcisi Fransız Kafka’dır Bizdeki ilk temsilcisi Haldun Taner’dir. Genellikle büyük şehirlerdeki yozlaşmış tipleri, sosyal ve toplumsal bozuklukları , felsefi bir yaklaşimla, ince bir yergi ve yer yer alay katarak, irdeler biçimde gözler önüne serer.’sunda masal, ve tarihi olayları anlatan eserlerle oluşmuştur. Orta Çagda özellikle Hindistan’da “Binbir Gece Masalları” sağlam bir hikaye geleneğinin varlığını bildirmektedir. Bu gelenek, Arapça’dan yapılan çevirilerle Avrupa’ya masal, efsane, rivayetler şekliyle yayılmıştır.’dur. XVI. Yüz-yılda yazdığı “Decameron” adlı eseriyle ilk öykü örnegini vermiştir. XVIII . yüzyılda Voltaire bunu geliştirir. Rönesans’ı’la gelen yeniliklerle birlikte Emin Nihat on iki parçadan oluşan “Müsameretname “ adlı eseriyle batılı anlamda ilk öykü denemesini yazar Ancak bu öyküler “Binbir Gece Masallarını hatırlatır niteliktedir. Batılı anlamda ilk öykü örnegini Ahmet Mithat Efendi “Letaif-i Rivayet ( söylene gelen güzel şeyler ) adlı eserini yazarak vermiş; “Kısadan Hise” ile bu türü geliştirmiş, Sami Paşazade Sezai : “Küçük Şeyler” adlı eseriyle modern hikâyeyi oluşturmuştur. Hüseyin Rahmi Gürpınar, Mehmet Rauf, Hüseyin Cahit Yalçın, Ahmet Hikmet Müftüoğlu ve Saffeti Ziya idi. n etkisiyle de XIX. Yüzyıl edebiyatının en yaygın türü olmuştur. Alphonse Daudet ve Guy de Maupassant gibi Fransız yazarlar bu türün güzel örneklerini vermişlerdirH İ K Â Y E
Hikâye”, Türk kültür tarihinde en azından bin yıllık geçmişe sahip giderek zenginleşen bir mânâ çemberi içinde, hem kelime hem de kavram olarak kullanılan
İngiliz edebiyatında “ Story”, fransızcada “ histoire” , Almancada “Geshichte” olarak kullanılan hikaye, Yaşanmış ya da yaşanabilecek şekilde tasarlanmış olayları kişilere bağlı olarak belli bir yer ve zaman içinde anlatan türdür.
ÖZELLIKLERI
1
2- Olay ve kişiler gerçeğe uygundur.
3 – yaşanılan yer ve zaman bellidir.
4- Yer betimlemeleri ile kahramanların ruhsal ve kişisel özelliklerine yer verilir.
5
6
YAPI UNSURLARI
1) HİKAYEDE OLAY: Hikâyede üzerinde söz söylenen yaşantı ya da durumdur
2) HİKAYEDE KİŞİLER: Olayın oluşmasında etkili olan ya da olayı yaşayan insanlardır.
3) HİKAYEDE YER UNSURU
4) HİKAYEDE ZAMAN UNSURU
5) HİKAYEDE DİL VE ANLATIM
Anlatım ise: iki şekilde olur Hikâye kahramanlarından birinin ağzından yapılan anlatım “hikâyede birinci kişili anlatım” ; Olayı uzaktan gözlemleyen üçüncü kişi ağzından yapılan anlatım é tarafsız bakış açısıyla yapılan anlatım Her şeyi bilen küşü ağzından yapılan anlatım “ İlahi bakış açısıyla “
HİKÂYEDE PLÂN:
Hikâyenin planı da diğer yazı türlerinde olduğu gibi üç bölümden oluşur; ancak bu bölümlerin adları farklıdır. Bunlar:
1) SERİM: Hikayenin giriş bölümüdür.Bu bölümde olayın geçtiği çevre , kişiler tanıtılarak ana olaya giriş yapılır.
2) DÜĞÜM :
3) ÇÖZÜM
Ancak bütün hikayelerde bu plân uygulanmaz , bazı öykülerde başlangıç ve sonuç bölümü yoktur .Bu bölümler okuyucu tarafından tamamlanır.
H İ K Â Y E Ç E Ş İ T L E R İ
Hikâye, hayatın bütünü içinde fakat bir bölümü üzerine kurulmuş derinliği olan bir büyüteçtir. Bu büyüteç altında kimi zaman olay bir plan içinde , kişi, zaman, çevre bağlantısı içinde hikaye boyunca irdelenir. Kimi zaman da büyütecin altında incelenen olay değil, hayatın küçük bir kesiti, insan gerçeğinin kendisidir Bu da öykünün çesitlerini oluşturur. Buna göre
. 1) OLAY ( KLASİK VAK
Bu tarzın bizdeki en önemli temsilcileri: Ömer Seyfettin, Refik Halit Karay, Hüseyin Rahmi Gürpınar
2) DURUM ( KESİT ) HİKÂYESİ:
Bu tarzın dünya edebiyatında ilk temsilcisi Rus yazar Anton Çehov olduğu için “Çehov Tarzı Hikâye” de denir.
Bizdeki en güçlü temsilcileri : Sait Faik Abasıyanık, Memduh Şevket Esendal ve Tarık Buğra
NOT : Durum hikayesine benzer ancak kahramanın kendi ruh hali ve hayal dünyasını yansıtan öykülere “ Ben merkezli öyküler “ de denir”
3) MODERN HİKÂYE
Hikâyede bir tür olarak 1920
Türk ve Dünya Edebiyatında Hikaye(öykü) TürünTürk ve Dünya Edebiyatında Hikaye(öykü) Türünün ün
Tarihsel Gelişimi ve Önemli Temsilcileri
Hikâyeye bugünkü anlamda ilk edebi kimlik kazandıran İtalyan yazar Boccacio
İngiliz edebiyatında Stevenson, Rudyard Kipling önemli eserler vermişlerir.
Daha sonraları Mark Twain , John Stainbeck , Anton Çehov gibi sanatçılarMizahi öyküleriyle bu alanda ün kazanmışlardır.
Bizde, destanlar, halk hikâyeleri , ve masallarla eski bir temeli olan bu tür, XIV. ve XV. Yüzyıl-da “Dede Korkut Hikâyeleri” ile çagdas hikâye tekniğine yaklaşmıştır.
XIX. yüzyılda Tanzimat
Edebiyat-ı Cedide döneminde yalın diliyle dikkat çeken Uşaklıgil, titiz gözlemciliğiyle gerçekçi öykü geleneğini başlatan yazardır. Bu dönemin diğer yazarları
İkinci Meşrutiyetin ilanından sonra gelişen Milli edebiyat akımıyla birlikte öyküde toplumsal ve siyasi sorunlar işlenmeye başlandı. Türkçe’de yabancı sözcüklerin temizlenmesi, yazımda konuşma dilinin hakim olması, taşra yaşamının gerçekçi bir üslupla edebiyata taşinması gibi özelliklerle bilinen bu dönemde Ömer Seyfettin, Türk öykücülügünde yeni bir çigir açtı.
Halide Edip Adıvar, Reşat Nuri Güntekin, Refik Halit Karay izledi. F. Celalettin, Selahattin Enis, Sadri Ertem, Cemal Kaygılı, Sebahattin Ali, Kenan Hulusi Koray, Nahit Sırrı Örik, Bekir Sıtkı Kunt, Mahmut Şevket Esendal Cumhuriyet Dönemi öykücülügünü hazırlayan isimlerdir.
Cumhuriyet Dönemi 1930’lar sonrasını kapsar. Bu dönemde alışılmışın dışında bir öykü dünyası kuran Sait Faik Abasıyanık, Halikarnas Balıkçısı (Cevat Şakir Kabaağaç) diyalogların usta yazarı Orhan Kemal, Mehmet Seyda, Samet Ağaoğlu, Sabahattin Kudret Aksal, Kemal Bilbaşar, Kemal Tahir ve Ahmet Hamdi Tanpınar öykü yazarları olarak ön plana çikti. Günümüzde Türk öykücülügü geniş bir konu ve üslup zenginliğiyle sürmektedir .
İlk Çag Anadolu : Diğer öykü çesitlerinden farklı olarak, insanların her gün gördükleri fakat düşünemedikleri bazı durumların gerisindeki gerçekleri, hayaller ve bir takım olağanüstülüklerle gösteren hikâyelerdir. Bir olayı değil günlük yaşamın her hangi bir kesitini ele alıp anlatan öykülerdir Serim, düğüm, çözüm planına uyulmaz Belli bir sonucu da yoktur. Merak ve heyecandan çok duygu ve hayallere yer verilir; fikre önem verilmez, kişiler kendi doğal ortamlarında hissettirilir. Olayların ve durumların akışı okuyucunun hayal gücüne bırakılır.: Bir olayı ele alarak, serim, düğüm, çözüm plânıyla anlatıp bir sonuca bağlayan öykülerdir. Kahramanlar ve çevrenin tasvirine yer verilir Bir fikir verilmeye çalisilir; okuyucuda merak ve heyecan uyandırılır. Bu tür, Fransız yazar Guy de Maupassant ( Guy dö Mopasan) tarafından yaygınlaştırıldığı için “Maupassant Tarzı Hikâye” de denir
: Hikayenin sonuç bölümü olup merakın bir sonuca bağlanarak giderildiği bölümdür Hikayenin bütün yönleriyle anlatıldığı en geniş bölümdür.
: Hikâyenin dili açık, akıcı ve günlük konuşma dilinden farklı olarak, etkili sözcük, deyim atasözü ve tamlamalarla zenginleştirilmiş güzel bir dil olmalıdır. : Olayın yaşandığı dönem, an mevsim ya da gündür.: Olayın yaşandığı çevre veya mekândır.
Kaynak: www.odevkonusu.blogcu.com

1 YORUM

CEVAP VER
Lütfen yazınızı giriniz.
Lütfen adınızı buraya giriniz.