AMASYA GENELGESİ (BİLDİRİSİ) 21-22 Haziran 1919
Havza’daki çalışmalarını tamamladıktan sonra Mustafa Kemal ve arkadaşları, 12 Haziran 1919’da Amasya’ya geçtiler. Milli Mücadele çalışmalarını sürdüren Mustafa Kemal, Hüseyin Rauf Orbay, Refet Bele ve Ali Fuat Cebesoy birlikte Amasya Genelgesi’ni hazırladılar. Hazırlanan bildiri, Erzurum’da 15. Kolordu Komutanı Kazım Karabekir’e sunuldu. O’nun da onayının alınmasından sonra, bildiri, 22 Haziran 1919’da tüm mülki amir ve askeri komutanlara telgrafla Abdurrahman Rahmi Efendi tarafından ulaştırıldı. Amasya Genelgesi, milli mücadelenin temel gerekçe, amaç ve yöntemini ilk olarak belirtmiş oldu. Amasya Genelgesi’nin yayınlanması İstanbul’da bulunan işgal güçlerinin tepkisini çekmişti. Özellikle İngilizlerin, Mustafa Kemal’i geri getirmek için İstanbul Hükümeti üzerindeki baskıları iyice artmıştı. Mustafa Kemal, İstanbul’a dönmediği için daha sonra görevinden alınacaktır. O sırada İçişleri Bakanı olan ve Milli Mücadele’ye sıcak bakmayan Ali Kemal Bey, bir genelge yayınlayarak, Mustafa Kemal’in iyi bir asker olduğunu, fakat İngiliz baskısı sonucu görevinden alındığını duyurmuştur.
Amasya Genelgesi’nin içeriği şöyledir:
1. Vatanın bütünlüğü, milletin istiklâli tehlikededir.
2. İstanbul Hükümeti, üzerine aldığı sorumluluğu yerine getirememektedir. Bu hal, milletimizi âdeta yok olmuş göstermektedir.
3. Milletin istiklâlini, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.
4. Milletin içinde bulunduğu bu duruma göre harekete geçmek ve haklarını yüksek sesle cihana işittirmek için her türlü tesir ve denetimden uzak milli bir heyetin varlığı zaruridir.
5. Anadolu’nun her bakımdan emniyetli yeri olan Sivas’ta bir kongre toplanacaktır.
6. Bunun için her ilden milletin güvenini kazanmış üç temsilcinin mümkün olduğu kadar çabuk yetişmek üzere yola çıkarılması gerekmektedir. Bu temsilciler, Müdafaa-i Hukuk, Redd-i İlhak cemiyetleri ve belediyeler tarafından seçilecektir.
7. Her ihtimale karşı, bu meselenin bir milli sır halinde tutulması ve temsilcilerin, lüzum görülen yerlerde, seyahatlerini kendilerini tanıtmadan yapmaları lazımdır.
8. Doğu illeri için, 10 Temmuz’da Erzurum’da bir kongre toplanacaktır. Bu tarihe kadar diğer illerin temsilcileri de Sivas’a gelebilirlerse; Erzurum Kongresi’nin üyeleri, Sivas genel kongresine katılmak üzere hareket edecektir.
ERZURUM KONGRESİ (23 Temmuz – 7 Ağustos 1919)
Anadolu’da milli mücadele birliğinin kurulmasının ikinci adımı Erzurum Kongresi ile atıldı. Amasya Genelgesi’nden sonra İstanbul ve askerlikle ilişkisi kesilen Mustafa Kemal’e, başta Kazım Karabekir olmak üzere Anadolu’daki komutan ve mülki amirlerin büyük bir çoğunluğu verdikleri desteği sürdürmeye devam ettiler. Amasya Genelgesi’nde yer aldığı gibi, Mustafa Kemal bu dönemde milli bir kongre toplayarak, milli mücadele ile ilgili tüm faaliyetleri birleştirmeyi planlıyordu. Kazım Karabekir, milli bir kongreden önce Doğu illeri için bölgesel bir kongre toplanmasının faydalı olacağı görüşündeydi. Mustafa Kemal, bölgesel bir kongreye karşı olmasına rağmen, Kazım Karabekir ve Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin ısrarları karşısında bir kongre toplanmasını ve kongreye katılmayı kabul etti. Kongre, 10 Temmuz’da toplanması kararlaştırılmış olmasına rağmen, 23 Temmuz’da bir okul salonunda 54 delege ile çalışmalarına başladı. Mustafa Kemal’in davetli olarak katıldığı bu kongreye asil üye olabilmesi için, Erzurum delegesi Cevat Dursunoğlu istifa ederek, kendi yerine Mustafa Kemal’in seçilmesini sağladı. İlk gün, Mustafa Kemal kongre başkanlığına seçildi. Milli bir hal alan kongrede, genel değerlendirmeler yapıldı ve doğu illerinin durumu görüşüldü. Milli mücadelenin temelleri açısından önemli kararlar alındı. Erzurum Kongresi’ne katılanlar, 17 çiftçi ve tüccar, 5 emekli subay, 4 emekli memur, 5 öğretmen, 4 gazeteci, 5 hukukçu, 2 mühendis, 1 doktor, 6 din adamı, 3 eski milletvekili, 1 general ve 1 eski bakan olmak üzere 54 delegeden oluşmuştu.
Alınan Kararlar
9. Milli sınırlar içinde vatan bölünmez bir bütündür; parçalanamaz.
10. Her türlü yabancı işgal ve müdahalesine karşı millet top yekün kendisini savunacak ve direnecektir.
11. Vatanı korumayı ve istiklali elde etmeyi İstanbul Hükümeti sağlayamadığı takdirde, bu gayeyi gerçekleştirmek için geçici bir hükümet kurulacaktır. Bu hükümet üyeleri milli kongrece seçilecektir. Kongre toplanmamışsa, bu seçimi Temsil Heyeti yapacaktır.
12. Kuva-yı Milliyeyi tek kuvvet tanımak ve milli iradeyi hakim kılmak temel esastır.
13. Hıristiyan azınlıklara siyasi hakimiyet ve sosyal dengemizi bozacak ayrıcalıklar verilemez.
14. Manda ve himaye kabul edilemez.
15. Milli Meclisin derhal toplanmasını ve hükümet işlerinin Meclis tarafından kontrol edilmesini sağlamak için çalışılacaktır.
16. Milli irade padişahı ve halifeyi kurtaracaktır.
SİVAS KONGRESİ (4 -11 Eylül, 1919)
Sivas Kongresi, Amasya Genelgesi ile milli bir kongre olarak öngörülmüştü. Erzurum Kongresi’nden sonra kongre ile ilgili çalışmalar yapılıyordu. Bu arada, Fransızlar Sivas Kongresine karşı bazı önlemler alıyordu. Fransız Binbaşı Brunot, kongrenin toplanması halinde Sivas Valisi Reşit Paşa’ya şehrin işgal edileceğini söylemişti. Hatta, Elazığ Valisi Ali Galip, kongreyi basmakla görevlendirilmişti. Tüm engellemelere rağmen, kongre 4 Eylül 1919’da bugün lise olarak kullanılan binada saat 15:00’de toplandı. (Katılanlar) Mustafa Kemal’in Kongre başkanlığına seçilmesine kimi üyelerden itirazlar geldi. Ancak yapılan seçimde kongre başkanlığına Mustafa Kemal Paşa getirildi. Kongre ilk günlerinde, İttihat ve Terakki Cemiyeti ile ilişkisi olup olmadığını tartıştı. Daha sonra manda sorunu gündeme geldi. Sivas Kongresi, ilk milli kongre niteliğinde olduğu için kararlar da bu doğrultuda alınmıştır. Erzurum Kongresinde alınan kararların tümü kabul edilmiştir. Yurtta ayrı ayrı bölgesel olarak çalışan tüm cemiyetlerin birleştirilmesi ve tek yönetim altına alınması sağlandı. Yeni bir Temsil Heyeti oluşturuldu ve bu heyetin başına Mustafa Kemal getirildi.
Sivas Kongresi Kararları
17. Milli sınırları içinde vatan bölünmez bir bütündür; parçalanamaz.
18. Her türlü yabancı işgal ve müdahalesine karşı millet top yekün kendisini savunacak ve direnecektir.
19. İstanbul Hükümeti, harici bir baskı karşısında memleketimizin herhangi bir parçasını terk mecburiyetinde kalırsa, vatanın bağımsızlığını ve bütünlüğünü temin edecek her türlü tedbir ve karar alınmıştır.
20. Kuvay-ı Milliye’yi tek kuvvet tanımak ve milli iradeyi hakim kılmak temel esastır.
21. Manda ve himaye kabul olunamaz.
22. Milli iradeyi temsil etmek üzere, Meclis-i Mebusan’ın derhal toplanması mecburidir.
23. Aynı gaye ile, milli vicdandan doğan cemiyetler, “Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” adı altında genel bir teşkilat olarak birleştirilmiştir.
24. Genel teşkilatı idare ve alınan kararları yürütmek için kongre tarafından Temsil Heyeti seçilmiştir.
AMASYA GÖRÜŞMELERİ ve PROTOKOLÜ (20-22 Ekim, 1919)
Ali Rıza Paşa Hükümeti’nin temsilcisi Bahriye Nazırı Salih Paşa ile Sivas Kongresi Temsil Heyeti adına Başkan Mustafa Kemal Paşa, Rauf (Orbay) ve Bekir Sami (Kunduh) Beyler arasında Amasya’da görüşmeler yapıldı. Amasya görüşmesi ve imzalanan protokoller, Anadolu’da başlatılan milli mücadelenin İstanbul Hükümeti’nce tanınması bakımından önemlidir. Yapılan toplantılar sonunda, önemli kararlar ve hükümler içeren, üçü açık ve ikisi gizli beş protokol hazırlanıp kabul edildi.
BALIKESİR KONGRELERİ
Balıkesir Kongresi, bölgedeki milli kuvvetlerin sayılarının artması karşısında, bunların bir düzen altına alınması, beslenme ve teçhizatın sağlanması amacıyla düzenlendi. 28 Haziran – 12 Temmuz 1919 günleri arasında Hacım Muhittin Çarıklı başkanlığında toplandı. Balıkesir ve çevresinde Yunanlılar’ı Anadolu’dan çıkarmak için bir direniş hattı oluşturuldu.
26-30 Temmuz arasında, I. Balıkesir Kongresi’nde kurulan Merkez Heyeti, teşkilatı kuvvetlendirmek için Erzurum Kongresi sürerken, ikinci bir kongre topladı. Kongreye katılanlar bütün güçlerini birleştirmeyi, Yunanlılara karşı savaşmak için asker toplamayı ve gereken diğer bütün önlemleri almayı kararlaştırdı. Kongre, direniş hareketinin meşruiyetini sağlayacak bir dil kullandı. Yöre halkına ve İstanbul’a yumuşak mesajlar göndererek, faaliyetlerinin ittihatçılık ve çetecilikle alakası olmadığını, amaçlarının saltanatın ve hilafetin korunması olduğunu belirtti. Ayrıca, mücadelelerinin Yunan işgalini bertaraf etmekle sınırlı olduğu ve herhangi bir iktidar kaygısına düşmedikleri vurgulandı. Bu kongre, asker toplamanın yanında, bütün kongrelerde olduğu gibi, padişaha olan bağlılığını da bildirmişti. İşgal devletlerinin temsilcilerine telgraflar çekilmişti.
ALAŞEHİR KONGRESİ (16-25 AĞUSTOS 1919)
Erzurum Kongresi sürerken, Ege’deki vatanseverler de Balıkesir’de büyük bir kongre toplamıştı. Erzurum Kongresi bittikten sonra, bu vatanseverler Alaşehir’de tekrar bir araya gelip yeni bir kongre topladılar. Bu kongrede, Balıkesir Kongresi ve Erzurum Kongresinin kararları görüşüldü. İki önemli konuda karar alındı. Batı Anadolu’da Yunanlılara karşı direnilecek ve ölünceye dek bu direniş sürecekti. Bu amaçla silahlanma ve askere alma gibi her tür işlem yapılacaktı. Gerekirse İtilaf Devletlerinden yardım istenecekti. Kongreye katılanlar, mutlaka gerekli ise bölgelerinin Yunanlılar yerine İtilaf Devletlerince işgalinin daha uygun olacağını saptamışlardı.
KURTULUŞ SAVAŞINI YÖNLENDİREN DİĞER KONGRELER
Yer
Tarih
1. Kars Milli İslam Şurası 14 Kasım 1918
2. Kars Milli İslam Şurası 30 Kasım 1918
3. Kars Milli İslam Şurası 17-18 Ocak 1919
İzmir Müdafaa-i Hukuk-ı Osmaniye
Cemiyeti Kongresi 17-19 Mart 1919
1. Balıkesir Kongresi 28 Haziran-12 Temmuz 1919
2. Balıkesir Kongresi 26-30 Temmuz 1919
Erzurum Kongresi 23 Temmuz-7 Ağustos 1919
1. Nazilli Kongresi 6-9 Ağustos 1919
Alaşehir Kongresi 16-25 Ağustos 1919
Sivas Kongresi 4-11 Eylül 1919
3. Balıkesir Kongresi 16-22 Eylül 1919
2. Nazilli Kongresi 19-23 Eylül 1919
1. Edirne Kongresi 16 Ekim 1919
4. Balıkesir Kongresi 19 – 21 Kasım 1919
2. Edirne Kongresi 15 Ocak 1920
5. Balıkesir Kongresi 10 -23 Mart 1920
Lüleburgaz Kongresi 31 Mart – 2 Nisan 1920
Büyük Edirne Kongresi 9 -13 Mayıs 1920
Afyonkarahisar Kongresi 2 Ağustos 1920
3-Milli Kongreler:
A-Erzurum Kongresi (23 Temmuz 1919):
Doğu illerinin Ermenilere verilmesine engel olmak için kurulan “Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” daha köklü kararlar almak üzere bir kongre toplamağa girişmişti. Doğu illerine birer genelge göndererek, kongreye delegeler davet etti. Mustafa Kemal kongrede bulunmak üzere Amasya’dan Sivas’a geldi. Oradan Erzurum’a geçti (3 Temmuz 1919). Her yerde halk tarafından coşkun sevinç gösterileri ile karşılandı.
Mustafa Kemal Erzurum Kongresiyle meşgulken, O’nun bu hareketlerinden endişelenen Saray ve İstanbul Hükümeti, İngilizlerin kışkırtmasıyla kendisini geri çağırdı Mustafa Kemal gelemeyeceğini kesin olarak bildirince, 8/9 Temmuz gecesi resmi memuriyetine son verildi. Aynı gece O da Padişaha ve Harbiye Nazırına birer telgraf çekerek “memur olduğu göreviyle birlikte pek çok sevdiği kutsal askerlik görevinden de istifa” ettiğini yazdı.
Bu olayı Büyük Nutuk’ta şöyle anlatır:
Keyfiyet, tarafımdan ordulara ve millete tebliğ edildi. Bu tarihten sonra resmi sıfat ve salahiyetten mücerret olarak, yalnız milletin şefkat ve civanmertliğine güvenerek ve onun bitmez feyiz ve kudret membalarından ilham ve kuvvet alarak, vicdani vazifemize devam ettik.
23 Temmuz 1919’da Erzurum Kongresi bir okulun salonunda ilk toplantısını yaptı ve on dört gün sürdü. Kongre, başkanlığa oy birliği ile Mustafa Kemal’i seçti. Mustafa Kemal, kongreyi bir nutukla açtı. Bir konuşmasında, milletin içine düştüğü tehlikeyi belirterek hakkımızda verilen haksız hükümleri muhakkak iflas edeceğini söyledi. Bunun için de milli iradeye dayanan bir hükümetin kurulmasını ilk hedef olarak gösterdi.
Kongre, bir tüzük hazırladı. Kararlarını bildiren bir de bildiri yayınladı. Kongrede alınan kararlar şunlardır:
1.Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür; vatanın çeşitli parçaları birbirinden ayrılamaz.
2.Yabancı işgal ve müdahalesine karşı ve Osmanlı Hükümetinin dağılışı halinde, millet hep birlikte savunacak ve direnecektir.
3.Vatanın istiklalini korumağa Merkezi Hükümet muktedir olmadığı takdirde, gayeye ulaşmak için bir geçici hükümet kurulacaktır. Bu hükümet üyeleri, milli kongre tarafından seçilecektir. Kongre toplantı halinde değilse, seçimi Heyeti Temsiliye yapacaktır.
4.Kuvayı Milliyeyi etken ve milli iradeyi egemen tutmak esastır.
5.Hıristiyan ahaliye siyasi egemenlik ve sosyal dengeyi bozan haklar verilemez.
6.Manda ve himaye kabul olunamaz.
7.Milli Meclisin derhal toplanması ve hükümet işlerinin meclisin denetlenmesine konulmasını sağlamak için çalışılacaktır.
Kongre bir Temsil Heyeti seçerek dağıldı. Bu heyetin vazifesi, kongrede alınan kararları gerçekleştirmekti. Temsil Heyeti Başkanlığına Mustafa Kemal seçildi. Kongre sonunda Mustafa Kemal şu sözleri söylemiştir: Tarih kongremizi, ender ve büyük bir eser olarak kabul edecektir.
B-Sivas Kongresi (4 Eylül 1919):
Amasya Genelgesi üzerine yurdun her tarafından seçilen delegeler Sivas’a gelmeğe başlamıştı. Mustafa Kemal 2 Eylül 1919 günü Sivas’a geldi. Sivas halkı Mustafa Kemal’i şehrin dışında parlak ve candan sevinç gösterileri ile karşıladı. Kongre 4 Eylül 1919’da toplandı ve sekiz gün sürdü. Daha kongre açılmadan, bazı kimseler Mustafa Kemal’in başkan olmasını istemiyorlardı. Bu fikirlerini O’na da açıklamışlardı. Fakat ilk günü Mustafa Kemal başkanlık makamına çıkarak, heyecanlı bir nutukla kongreyi açtı ve birçok kimselerin muhalefetine rağmen başkan seçildi.
Kongre, Erzurum Kongresinde alınan kararları bazı değişiklikler yaparak kabul etti. Alınan önemli kararlar şunlardır:
1.Anadolu’da ve Rumeli’de kurulmuş olan bütün Müdafaai Hukuku Milliye Cemiyetleri, Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk Cemiyeti adını aldı.
2.Memleketi, içinde bulunduğu halden kurtarmak için derhal Milli Meclisin toplanması lazımdır. Milletin mukadderatı bu meclisin denetlemesine bırakılacaktır.
O sırada bazı delegeler, içinde bulunduğumuz durumdan yalnız kendi gücümüzle kurtulacağımızdan şüphe ederek, Amerika Mandasının kabulünü istediler. Uzun tartışmalardan sonra manda fikri reddedildi.
Sivas Kongresinin Önemi:
Kongre, çetin koşullar içinde toplanmıştı. İşgal kuvvetleri ve İstanbul hükümeti kongrenin toplanmasına engel olmak için birlikte çalışıyorlardı.
Mustafa Kemal, kongrenin güven içinde ve endişesiz çalışabilmesi için her türlü tedbiri almıştı.
Kongre Anadolu ve Rumeli’den gelen delegelerden meydana geldiği için Erzurum Kongresi gibi mahalli değildir. Alınan kararlar yurdun bütününü kurtarmak amacını taşır. Anadolu ve Rumeli Müdafaa-I Hukuk Cemiyeti’nin kurulması ile bütün memleketi kapsayan tek cemiyet haline geldi. Böylece kuvvetlerimiz bir merkezde ve bir amaç etrafında toplanmış oldu. Bu suretle de İstiklal Savaşımızın, Milli birliğin Mustafa Kemal etrafında toplanması safhası tamamlanmış oldu.
Kongrenin seçtiği Temsil Heyeti Mustafa Kemal’in başkanlığında, kongrenin aldığı kararları gerçekleştirmeğe çalışmış, milli direnme hareketinin başı olmuştur.
Bu içerik internet kaynaklarından yararlanılarak sitemize eklenmilmiştir