AMASYA GENELGESİ

Genelgenin Hazırlanması:
Mustafa Kemal Samsun’a çıktıktan sonra iç güvenlikle ilgili ilk önlemleri aldı ve esas amacı olan ulus ve ordunun savaşa hazırlanması çalışmalarını hızla sürdürdü. Önce Samsun’un deniz kıyısında bulunması, İngiliz işgali ve çevredeki Rum çetelerinin faaliyetleri nedeniyle karargahını daha emin bir yer olan Havza’ya nakletti. 25 Mayıs’ta Havzaya gelen Mustafa Kemal 28-29 Mayıs’ta Anadoludaki bütün kumandanlara ve sivil yöneticilere bir genelge göndererek İzmir’in işgalini protesto mitingleri yapmalarını istedi. Bu yolla ulusal bilinci uyandırmayı amaçlıyordu. Havza’da 30 Mayıs’ta bir miting yapıldı ve her türlü saldırıya silahla karşı konulması yolunda and içildi.
Havza’da çalışmalarını tamamlayan Mustafa Kemal 13 Haziranda Amasya’ya geçti. Burada genel durum hakkında yapılması gerekenleri temel ilkeler halinde saptadı. Yakın arkadaşları Rauf (Orbay) Bey, Refet (Bele) Bey, Ali Fuat (Cebesoy) Paşa ile görüşen ve Erzurumda bulunan Kazım (Karabekir) Paşa ile haberleşen Mustafa Kemal sonunda Amasya Genelgesini yayımladı (22 Haziran 1919)
 

GENELGENİN İÇERİĞİ
Amasya Genelgesi şunları kapsıyordu:
1) Vatanın bütünlüğü, ulusun bağımsızlığı tehlikededir. (Gerekçe) Bu madde de durum değerlendirilmesi yapılmış
2) İstanbul Hükümeti üzerine aldığı sorumlulukları yerine getirememektedir.Bu durum ulusumuzu yok olmuş gibi gösteriyor.
3) Ulusun bağımsızlığını yine ulusun azim ve kararı kurtaracaktır. Bu amaç ve yöntemdir.
4) Ulusun durumu ve davranışını göz önünde tutmak ve haklarını dile getirip bütün dünyaya duyurmak için her türlü etki ve denetimden kurtulmuş ulusal bir kurulun varlığı gerekmektedir.(Temsil Kurulu) Bu maddede evrensel bir boyut bulunmaktadır ve kadercilik politikası yerini akılcılığa bırakır. Padişahtan umut kesilmiştir.
5) Anadolunun en güvenilir yeri olan Sivas’ta milli bir kongrenin toplanması kararlaştırılmıştır
6) Bunun için tüm illerin her sancağından ulusun güvenini kazanmış üç delegenin olabildiğince çabuk biçimde yola çıkmaları gerekir.
7) Her olasılığa karşı bunun bir ulusal sır halinde tutulması gerekmektedir.
 
GENELGENİN ÖNEMİ
 Türk İnkilabının ihtilal safhası başlamıştır.
 Kurtuluş Savaşının gerekçesi, amacı ve yöntemi belirlenmiştir.
 İlk kez milli egemenliğe dayalı bir yönetimden bahsedilmiştir
 İstanbul Hükümeti ilk kez yok sayılmıştır (3. madde)
 Türk milleti hem İstanbul hemde işgalci güçlere karşı mücadeleye çağrılmıştır.
 Kurtarıcı olarak görülen padişah, hilafet manda ve himaye düşüncesinin yerini millet ve milliyetçilik düşüncesi alır.
 Üstü kapalı olarak Temsil Kurulunun oluşturulmasından bahsedilmiştir.(4. madde)
 Mustafa Kemal kendisine verilen yetkiyi aşmıştır.
 Milli Mücadele Hareketinin gelişmesinde Amasya Genelgesinin önemli bir yeri vardır.
 Direniş esasları ilk defa Amasya’da yazılı bir prensip haline getirildi.
Kurtuluş Savaşının gerekçesini ve yöntemini belirtmiştir. Bu genelge ulusa egemenliğini kendi eline alması yolunda bir çağrıydı. Bu çağrının gerekçesi birinci maddede belirtilmiştir.
Genelgenin 3, 4, 5 ve 6. maddeleri ulusal varlığın nasıl faaliyete geçeceğini açıklamaktaydı. İstanbul hükümetinin davranışına karşılık ulus da bu makamı yok saymalı kendi iradesiyle bağımsızlığını korumaya çalışmalıydı. Böylece bu genelge ile ulus hem Antlaşma devletlerine karşı ayaklanmaya davet ediliyordu. Yine bu genelge ile iktidarın ve iradenin ulusa ait olduğu ilk kez açıklanıyordu. Ulusal güçleri birleştirme gereği de ilk kez bu belgede belirtilmiştir.
Mustafa Kemal bu genelge ile dış dünyaya Anadolu’yu paylaşmak isteyen işgalci güçlere karşılarında artık İstanbul Hükümeti değil ulusun gerçek temsilcilerinin olduğunu açıklamış oluyordu.
GENELGENİN YORUMU
Amasya Genelgesinde dikkati çeken noktalar özellikle şunlardır. “Yurdun bütünlüğü, milletin istiklali tehlikededir” denilmekle tehlike çanı çalmakta, alarm işareti verilmektedir. Genelgenin ikinci maddesi birinciyi tamamlamakta İstanbul Hükümetinin aczi ortaya konularak, bu durumun milletimizi yok olarak tanıttırdığı açıklanmaktadır. Genelgede yer alan önemli bir hüküm de “Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır” parolasıdır. Milli Egemenliğe ve milli bağımsızlığa yer veren bu ilke, daha sonraki tarihi gelişmelerle Türk İnkilabının bir temel dayanağı olacaktır. Genelge bölgesel değil, bütün ülkeyi içine alacak bir kuruluşu öngörmekte ve bu amaçla bir kongrenin toplanması gereğini belirtmektedir.
Amasya Genelgesi Milli Egemenliğe dayalı yeni bir Türk devletinin kurulması yolunda atılan ilk adımdır. Türk milletine bu çağrının gerekçesini ve uygulanacak planı açıklamaktadır. Artık yüzyıllardır Türk milletinin kaderine hükmetmiş olan padişah iradesine karşı ayaklanma başlamıştır. Nitekim genelge ile birlikte İstanbul’a gönderilen mektuplarda artık İstanbul’un Anadoluya egemen değil bağımlı olmak zorunda olduğu belirtilmiştir. Ordunun Amasya’da alınan kararların uygulanması ile görevlendirilmesi artık ordunun da ihtilalin içinde yer aldığını göstermesi bakımından önemlidir.
Genelge, millet gerçeğine dayanarak alt üst olan bir düzenin yerine yepyeni bir düzeni öngörmektedir. “İstiklal” , bu yeni düzenin parolası, milli iradeye dayanan “Milli Hakimiyet” de gücüdür.
Genelge Türk Milliyetçiliği akımının , inkilabın bir temel prensibi olarak değerlendirmiştir. Milliyetçilik Amasya Genelgesi’nden itibaren milli mücadelenin esası, özü, temel yapısı olmuş, öilli harekete getiren, ona milli şuur ve vicdanının sesini duyuran, politik tutumun hedeflerini gösteren prensip olmuştur.
Sonuç olarak Amasya Görüşmeleri milli bir harekete önemli kazançlar sağladı. İstanbul Hükümeti böyle bir görüşmeye istekli olmak ve katılmak suretiyle milli hareketin ve onun temsilcisi Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin varlığı ve gücünü kabul etmiş oldu. İtilaf Devletleri isteklerini sadece İstenbul Hükümeti’nce kabul ettirmekle amaçlarına ulaşamayacaklarını gördüler.
Bu içerik internet kaynaklarından yararlanılarak sitemize eklenmilmiştir

1 YORUM

CEVAP VER
Lütfen yazınızı giriniz.
Lütfen adınızı buraya giriniz.