251 n order düzen, tertip, asayiş, sıra, dizi, tabaka, usul, yöntem, çalışır durum
252 n book kitap, defter; liste
253 adv often sıkça, sık sık, çoğu kez
254 n development büyüme, geliştirme, gelişme; tab etme; son durum; kalkınma;
255 a young genç, küçük, acemi, yeni
256 a national ulusal, milli
257 v pay ödemek, karşılığını vermek, para vermek, değmek, etmek
258 v hear duymak, işitmek, dinlemek, kulak vermek, ifadesini almak, haber almak,
mektup almak, öğrenmek, onaylamak
259 n room oda, boş yer, yer, neden
260 conj whether eğer, olup olmadığını
261 n water su, kaplıca suyu, su birikintisi, sular, karasuları, sıvı, kalite, hare
262 n form form, şekil, biçim, kalıp, model, tarz, yöntem, yapı, beden
263 n car araba, otomobil; vagon, kabin
264 n other başkası, diğer, öteki
265 adv yet hâlâ, henüz, daha, şimdiye kadar, şimdiye dek, sonunda, hatta, yine de
266 adv perhaps belki, bir ihtimal, muhtemelen
267 v meet görüşme yapmak, karşılaşmak, rastlamak, toplanmak, bulmak, tanışmak,
görüşmek, buluşmak, karşılamak, kavuşmak
268 n level düzlük, düzey, seviye, hiza, su terazisi, düzeç, zemin
269 conj until inceye kadar, kadar
270 conj though gerçi, olduğu halde, karşın, rağmen, olsa da, sa bile
271 n policy plan,politika
272 v include içermek, kapsamak, içine almak, katmak, dahil etmek
273 v believe inanmak, güvenmek, inancı olmak
274 n council meclis, kurul, divan, yönetim kurulu, konsey
275 adv already zaten, çoktan; şimdiden, önceden; bile
276 a possible mümkün,olanaklı
277 pron nothing hiç, asla, katiyen
278 n line çizgi, hiza, hat, sıra, halat, satır, dize, kuyruk, kablo, bilgi, yöntem, işkolu
279 v allow izin vermek, bırakmak, kabul etmek, imkân vermek
280 n need ihtiyaç, gereksinim, gerek, lüzum, yoksulluk, muhtaçlık
281 n effect etki, tesir, netice, sonuç, izlenim, reaksiyon, gerçeklik
282 a big büyük, kocaman, iri kıyım
283 n use kullanım, faydalanma, kullanma, fayda, menfaat, yarar, alışkanlık, adet,
kullanım hakkı, amaç
284 v lead başında olmak, yol göstermek, öncülük etmek, önde gitmek, önderlik etmek,
yönetmek, yönlendirmek
285 v stand dikilmek, ayakta durmak, ayağa kalkmak, kalmak, durmak, bulunmak
286 n idea fikir, düşünce, görüş, kanı, amaç, plan, niyet
287 n study öğrenim, tahsil, tetkik, çalışma, inceleme, araştırma, araştırma konusu
288 n lot kısmet, kader, nasip, arsa, hisse, çok, bir sürü
289 v live yaşamak, hayatta kalmak; oturmak; hayatın tadını çıkarmak
290 n job tip, meslek, iş,
291 conj since den beri, olalı, edeli, madem, yapalı, mademki, dığı için
292 n name isim, ad, nam, ün, ünlü kimse
293 n result sonuç, netice, son, akıbet, semere, ürün
294 n body vücut, gövde, beden
295 v happen olmak, başından geçmek, meydana gelmek,
296 n friend arkadaş, dost, tanıdık, ahbap
297 n right doğruluk, gerçek, hak, düzen, sağ
298 adv least en az derece
299 a right doğru, dürüst, haklı, gerçek, en uygun, sağlıklı, sağ, düzenli, düz
300 adv almost yaklaşık olarak, hemen hemen, neredeyse, az kalsın, az daha, adeta
Kaynak: www.englishpage.blogcu.com