DOĞAL AFETLER
Ders Dışı Etkinlik Çalışması: ( Sayfa- 211)
1- Bir doğa olayının afete dönüşmesine neler etki eder?
1- Yeryüzü şekilleri, 2- Jeolojik yapı, 3- İklim özellikleri,
4- Bitki örtülerinin durumu veya yok edilme durumları, 5- Beşeri yapı- insanların bilgi tecrübe, afete hazırlık durumu, teknolojik gelişmişlik düzeyleri)
2-Bazı doğal afetlerin dünyanın belli bölgelerinde toplanmalarının nedenleri nelerdir?
1-Volkanizma ve depremler genel olarak levha sınırlarında görülmesi, bazı afetleri de bunların tetiklemesi nedeniyle bunların yakın çevrelerinde oluşur. ( Tsunami, heyelan, Çığ düşmesi vb.). Ayrıca tropikal bölge denizleri üzerinde kuvvetli basınç farklarından doğan kuvvetli fırtına, kasırga, hortum olayları görülmektedir. Bunlarla birlikte olan şiddetli sağanaklar sel ve baskınlara yol açmaktadır.
3- Ülkemizde son on yılda meydana gelen doğal afetler içinde sellerin daha fazla yer tutmasının nedenleri nelerdir?
1- Ülkemizin yüksek dağlık ve engeli bir yapıda olması,
2-Ülkemizde genel olarak bitki örtülerinin çok yok edilmesi veya iç bölgelerde cılız olması,
3-Ülkemizde yarım kurak karakterli iklim ve oluşan sağanak yağışlar.
4- Sel tehlikesi anında insanların doğru ve zamanında uyarılmasını sağlayacak uyarı sisteminin olmamsı.
5- Çarpık kentleşme ve alt yapı nın yeterince yapılmaması veya yetersiz kalması.
4- Yakın çevrenizde yakın zamanda hiç sel felaketi yaşandı mı?
Hayır yaşmadı.
5-Sellere karşı alınacak önlemler neler olmalıdır?
1- Türkiye’nin meteoroloji radarlarından önce dağlık alanlardaki yağış miktarlarını iyi bir şekilde tahmin edebilen, şebeke şeklinde bir ulusal uyarı sistemi geliştirmek.( Türkiye’de, yağan yağışı DMİ, akışa geçen yağışı ise DSİ ölçmektedir. Hâlbuki ülkemizde toprağın nem durumunu, fırtınanın etkili olma süresi, yağmış ve yağacak olan yağışın miktarlarını vb. belirleyip tahmin eden ve nehirdeki akışı ve yükselmeleri hidro-meteorolojik modeller ile bir bütün içinde sürekli olarak takip edip sel ihbarlarını yapacak şekilde donatılmış ve görevlendirilmiş, bilimsel esaslara göre yönetilen bir teknik kuruluş olmalıdır. Bunun için Türkiye’de de, hidrolojik ve meteorolojik hizmetler bir an önce tek çatı altında toplanmalıdır.)
2- Şehirlerin İmar Planları hazırlanıp yenilenirken, sel yatakları hidro-meteorolojik analiz ve modeller ile ayrıntılı bir şekilde belirlenip buralarda yapılaşmaya kesinlikle izin verilmemelidir.
3- Ülkemizde doğal bitki örtüsü tahribinden vazgeçilmelidir. Ülkemizin bazı bölgelerinde aşırı ağaç ve orman kesimlerinin neden olduğu ve ağaçların suyu tutucu ve erozyonu önleyici rolünün göz ardı edilmesi sonucu yağmurlar sellere ve çamur deryalarına dönüşmüştür. Bunun tipik örnekleri Senirkent, Zonguldak ve Trabzon’da meydana gelmiş; trilyonlarca maddî zararın yanında, tamir edilemez çevresel zararlara sebebiyet vermiştir.
4- Sellenme olayları oluşan akarsu havzalarında sel ve taşkınları önleyici ıslah çalışmaları ve barajların yapılması,
5- İnsanların bu afetler etkileri ve korunma yolları konusunda eğitilmesi,( Sel öncesi, sel anı ve sonrasında halkın yapılması/yapılmaması gerekenler konusunda broşür ve benzeri şekillerle sürekli olarak bilgilendirilmesi gerekir. Ayrıca, ilk ve orta öğretim ders kitaplarındaki meteoroloji ve meteorolojik afetler ile ilgili bilgilerin bu işin uzmanlarınca, doğru ve yeterli bir şekilde verilmesi gerekmektedir.)
6-Toprak bilinçli kullanılmalı ve eğimli alanlar ağaçlandırılmalıdır.
7- Modern Hava Durumu programları ile İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerdeki fırtına, sel vb. tehlikeli hava şartları normal yayınlar kesilip anında, canlı olarak ve naklen verilmelidir.
Halk için selden korunmanın yolları:
1) Sel yataklarına yerleşmemek,
2) Meteorolojik sel gözetleme ve uyarılarına anında uymak,
3) Görünüşe aldanmayarak dibi görülmeyen hiç bir sel suyuna yüzerek, yürüyerek ya da otomobil ile girmemek,
4) Yakın bir yerde sel oluşumunun görüldüğü veya duyulduğu an, hemen daha yüksek güvenli yerlere tırmanmak ve/ya kaçmak şeklinde özetlenebilir.
5- Yaşadığınız çevrede başka doğal afet oldumu çevreyi nasıl etkiledi?
17 ağustos 1999 Marmara depremi yaşandı. İlçemizde çok fazla yıkım ve ölüme yol açmasa da yakın çevremizde çok önemli can, mal kaybına ve çevresel sorunlara neden olmuştur.
Etkinlik Çalışması: ( S- 215): Depremin bir şehre zarar vermesini önlemek için bir şehir planlamacısı coğrafyacı olsaydınız neler yapardınız?
1- Şehir kurulan veya şehrin genişlediği alanların zemin yapısının iyi incelenmesi ve yapılaşmanın sağlam zeminlere yapılaması, yeraltı suyu bakımında zengin olan alüvyal alanlara ve fay hatları üzerinde büyük yerleşim merkezleri kurulmamalı,
2- Çok katlı yapılaşmadan uzak durmak, binaların yapımında sağlam zemin ve yapı malzemesi seçilmelidir.
3- Bitişik nizam yapılaşmadan uzak durmak,
4- İnşaatların yapımında çok dikkatli davranmak, binalar deprem yönetmeliğine uygun inşa etmek,
5- Deprem ihtimali fazla olan yerlerde elektrik, doğal gaz vb. büyük felaketlere sebep olabilecek sistemlerde erken uyarı sistemi kurulmalıdır.
6- Sanayi tesisleri, yollar, barajlar, boru hatları ve tüneller depreme dayanıklı yapılmalıdır.
7- Yüksek binalarda muhtemel depremlere karşı yangın merdivenleri kurulmalıdır.
8- Depremin nedene olabileceği tsunami konusunda deniz kenarında oturan insanlar bilinçlendirilmelidir.
Ders Dışı Etkinlik Çalışması: ( Sayfa- 216)
1- Aynı büyüklükteki depremler farklı şiddetlerdeki hasarlara neden olabilir mi?
Olabilir, Çünkü deprem şiddeti sadece büyüklüğe bağlı değildir. Deprem büyüklüğü yanda başka etkenlerde şiddeti etkiler. Depremin şiddeti nelere bağlıdır?
1-) Büyüklüğüne(magnitüdü) ve süresine, 2-) Odak derinliğine, 3-) Arazinin zemin yapısına, 4-) İnsanların deprem bilinci, bilgi ve teknoloji birikimine, 5-) Deprem merkezine uzaklık durumu, 6-) Yapıların depreme karşı dayanıklı yapılıp yapılmadığı gibi özelliklere göre değişir.
2- Depremlerin insan yaşamına doğrudan ve dolaylı etkileri nelerdir?
İnsanların ölümlerine sakat kalmalarına, kaybolmalarına, yaşadıkları mekânların yıkılması ve hasar görmeleri, mal kayıpları, yakınlarını kaybetme, psikolojik sorunlar vb.
3-Deprem sonucu meydana gelecek can ve mal kayıplarını azaltmak için neler yapılmalıdır?
Depreme her yönüyle hazırlıklı olmak gerekir. Deprem öncesi, deprem sırası ve sonrasında alınacak önlemleri yi almak, insanları bu konuda iyi eğitmek gerekir.
4- Ülkemizdeki deprem bölgeleri ile yerleşim merkezlerini; sosyal, ekonomik, stratejik olarak ilişkilendiriniz.
Ülkemizde deprem kuşakları açısından bakıldığı zaman, Kuzey Anadolu Deprem Kuşağı, Batı Anadolu Deprem Kuşağı sahası içinde ülkemizin nüfusunun en büyük kısmı yaşamaktadır. En büyük şehirlerimiz bu alanlarda bulunmakta, ülkemizin en büyük sanayi tesisleri buralarda bulunmakta, en önemli kara, demir, hava yolları ve suyolları bu alanlardan geçmekte, kıtaları bağlayan boğaz köprüleri buralarda bulunmaktadır. Buralar ülkemizin ekonomisinin kalbini oluşturan alanlardır. Ayrıca ülkemizin en verimli tarım alanları, önemli sıcak kaynakları hep bu hatlar üzerinde bulunmaktadır.
Etkinlik Çalışması: ( Sayfa 219) Dünyada sel ve taşkın haritası incelenerek, en çok görülen ülkelerin tespit edilmesi;
Asya’da; Bangladeş, Hindistan, Pakistan, Tayland, Laos, Vietnam, Filipinler, G. Ve K.Kore, Japonya, Malezya, ; Buhutan, Nepal, Yemen, Türkiye
Avrupa’da; Portekiz, İtalya, Macaristan, Romanya,
Afrika’da; Cezayir, Sudan, Somali, Mozambik, Zimbapve, Güney Afrika Cumhuriyeti,
Amerika’da; Meksika, Küba, Guatemala, Nikaragua, Dominik Cumhuriyeti, El Salvador, Panama, Kolombiya, Venezuela, Guyana, Surinam, Brezilya, Ekvator, Peru, Paraguay, Uruguay,
Etkinlik Çalışması: ( Sayfa- 219) Ülkemiz sel ve taşkın haritasını İnceleyerek taşkınların çok olduğu yerleri belirleyiniz.
Marmara Bölgesinde; Meriç Havzası ve ovası, Susurluk havzası, Sakarya Havzası,
Karadeniz Bölgesinde; Yenice havzası, Bartın Çayı havzası, Sinop Çevresi, Bafra Ovası, Yeşil ırmak deltası ve iç kesimdeki Kelkit Havası, Amasya, Tokat, Çorum ovaları, Tüm doğu Karadeniz kıyıları, Çoruh havzası,
İç Anadolu’da; Delice havzası ( Kızılırmak kolu), Yukarı Sakarya Ovaları, Yukarı Kızılırmak havzası,
Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da; Fırat, Dicle ve kolları üzerindeki alçak ovalarda,
Akdeniz Bölgesinde; Amik ovası, Seyhan, Ceyhan havzaları ve Çukurova, Göksu havzası ve deltası, Antalya Ovası, Göller yöresindeki çöküntü alanları ve polyeler,
Ege Bölgesinde, Gediz, Büyük ve küçük Menderes havzaları ve Bakırçay havzası
Bangladeş Sel ver taşkını- 1998:Bu ülke Himalaya Dağlarının güneyinde çok büyük nehirler olan Ganj ve Brahmaputra’nın birleşerek denize döküldüğü alanda bulunur. Bu ülkede muson yağışlarının etkisi ile çok sayıda sel olayı oluşmaktadır.
Bu ülkedeki 1998 yılında oluşan selde 7 milyon ev tahrip oldu. 25 milyon insan evsiz kaldı. 2379 kişi öldü ve en az bu kadar insan evsiz kaldı. Ülkenin % 80 i sular altında kaldı. İçme suları kirlendi binlerce insan hasta oldu.
Bu selin Başlıca nedenleri:
1- Muson ikim etkisinde çok yağış alır. Bu sene alışılmışın üstünde yağış aldı.
2- Bu ülkenin yukarısında bulunan Hindistan, Nepal ile birlikte hızlı bir orman tahribatı olmuştur.
3- Ormanların yok edilmesi ile yağan yağışlar nehirlere kısa sürede karışarak taşkına neden oldu.
4- Ülkenin geneli çok alçak ve düz bir ülke olup % 80 i ancak altı metre yüksekliktedir.
5- Ani sıcaklık artışlarının yüksek bölgelerde oluşturduğu kar erimeleri sel olayını daha da korkunç hale getirdi.
Ders Dışı Etkinlik Çalışması: ( Sayfa- 221)
1- Sel olayları Bangladeş’te diğer ülkelerden daha fazla Zaralı olmaktadır?
1- Ülkenin çok alçak ve düzlük olması,
2- Çok yağışlı bir iklim bölgesinde yer alması,
3- Ülkenin nüfusunun sayı ve yoğunlukça çok olması,( Km ye 500- 1000 kişi arasında bir yoğunluk)
4- Bilinçsizce bozulan doğal denge,
5- Bu ülkede insanların felaketlere karşı eğitim seviyesinin yetersiz olması,
6- Ülkenin selleri, önleme, erken uyarı vb teknolojileri yeterince gerçekleştirememiş olması.
3- Bu ülkede sizler olsanız hangi önlemleri alırdınız?
1- Ülkede nehir havzaları ağaçlandırılmalıdır.
2- Ülkenin yukarı kısımlarına taşkın önleme amaçlı barajlar yapılmalı,( Antlaşmalarla Hindistan ve Nepal ile işbirliği yapılarak bu ülkelere de olabilir.)
3-Taşkın sahalarından yerleşmeleri başka alanlara kaydırmak,
4-Taşkınların zararını azaltmak amacıyla eğitim ve bilinçlendirme,
5-Sel ve taşkınlara karşı erken uyarı şebekesi kurmak,
6-Nehir yataklarını ıslah etmek
12 Ekim 2000, Güney İngiltere sel ve taşkını;
Etkinlik Çalışması: ( Sayfa- 223) Ders kitabında bu sel olayı ile ilgili metin okunarak;
1- Bu selde hangi problemler yaşandı?
1- Haywards Heath Kasabasının büyük bölümü sular altında kaldı, demir yolu ağır hasar gördü,
2- A- 22ve A 26 yollarında birkaç metre derinlikte göllenme oldu sürücüler mahsur kaldı,
3- İstasyon araç parkında 30 araba sürüklendi,
4- Taşkın sebebiyle yollar kapandı,
5- Binlerce ev sular altında kaldı,
2-Bu selde problemleri çözmek için hangi önlemler alındı?
1- Güç durumda insanların kurtarılması için plan hazırlandı,
2- Brighton taşkın nedeniyle yarış toplantısı iptal edildi.
3- 300 ev boşaltıldı,19 işçi fabrikadan kurtarıldı.
4-Beş köy boşaltıldı,
5- Kurtarma ekipleri şişme botlarla ve helikopterle çatılarda mahsur kalan yüzlerce insanı kurtardı,
3- Güney İngiltere’de sel ve taşkın yaşanmasının nedenleri nelerdir?
1- Bu taşkınların en önemli nedeni şiddetli yağışlardır.
2- İngiltere’nin güneyi genelde alçak ve düzlük bir yapıda olması,
3- Bu alçak ve taşkın riski taşıyan alanların yalpılaşmaya açık olması,
4- Daha önce yapılan taşkın setlerinin yıkılması, artan su seviyesi ve barajların taşması nedeniyledir.
İngiltere Sellerle nasıl başa çıkar?
Meteoroloji, subilimi, topografya, morfoloji, bitki örtüsü gibi faktörleri de hesaba katarak, değişik sürelerde ortaya çıkabilecek yağış şiddetlerini kullanarak gelecekte sel veya taşkınlarda ortaya çıkabilecek yüzeysel su derinliklerini tahmin edilebilmesi için sel hesapları yapılmaktadır.
İngiltere gibi gelişmiş ülkelerde gelişmiş hidro-meteorolojik gözlem ağları, meteoroloji radarı, otomatik akım ve yağış istasyonları ve hidro-meteorolojik modeller ile doğru ve erken nehir su seviye (yani sel, taşkın) tahmini ve uyarıları ile can ve mal kayıpları en aza indirgemektedir.
TV’lerin büyük şehirdeki temsilciliklerine yerleştirilmiş basit meteoroloji radarları, ekrana radarın görüntüleri getirmektedir. TV’nin meteoroloji birimindeki meteorolojisiler tarafından görüntüler yorumlanıp tehlikedeki insanlara bilgiler sürekli olarak verilmektedir.
Etkinlik Çalışması: ( Sayfa- 224) Ders kitabında bu sel olayı ile ilgili metin okunarak;
1- Taşkınlarda yer şekillerinin etkileri nelerdir?
Eğimli sahalarda suların akışa geçme süresi kısa ve hızlı aktıkları için sel ve taşkın tehlikesi daha fazladır.
Akarsuyun drenaj tipi dairesel şekilde olması yan kollardan gelen suların aynı anda toplanmasına ve ani taşkın olmasına neden olmaktadır. Yüksek sahalar daha fazla yağış almaları akışa geçen suyun fazla olmasına neden olurken alçak düzlük sahalarda ise akarsu yatakları sığlaşmakta ve özellikle de toplanan en fazla sular buralara gelince taşkın olmaktadır.
2- Sel ve taşkınlarda insanların hangi tür etkileri olmaktadır?
İnsanlar bitki örtülerini yok etmek ve doğal dengeyi bozmakla selleri artırıcı,
Yanlış arazi kullanımı ve yanlış sahalara yerleşme nedeniyle selleri ve taşkınları artırıcı ve etkisinin şiddetlenmesini,
Sel ve taşkın risklerine karşı yeterli önlem alıp almaması, sel ve taşkınlara hazırlıklı olmamak yoluyla bu afetin artması veya azalmasında etkili olmaktadır
Etkinlik Çalışması: (Sayfa- 226)
1-Kuraklık kaçınılmaz bir afet türümüdür?
Değildir. Çünkü sabit kurak bölgeler dışındaki alanlardaki kuraklık daha çok insanların olumsuz Etileri ile oluşmuştur.
2-Dünyada kuraklığın dağılışını etkileyen faktörler nelerdir?
Belli bölgelerde enlem ve genel hava dolaşımı, ayrıca denizden uzak kara içlerindeki yarı kurak bölgelerde ve insanların doğal dengeyi bozduğu alanlarda yoğunlaşmıştır.
3- Kuraklığın sonuçları nelerdir?
1- Yaşanan kuraklık dolaylı olarak insanlarda büyük strese ve salgın hastalıklara neden olmakta, özellikle hasta yaşlı ve dayanıksız kişiler başta olmak üzere bir¬çok insan yaşamını yitirmektedir.
2- Kuraklık artıkça tarımsal üretim düşer, halk ekonomik sıkıntı çeker.
3- Mevcut su kaynakları olumsuz etkilenir,
4-Barajlarda su seviyeleri ile buna bağlı olarak hidroelektrik üretimi düşer.
5-Baraj, yerüstü ve yeraltı sularının azalması susuzluk ve sağlık sorunlarına yol açar.
6- Elektrik ve su sıkıntısı sanayide üretim düşmesine yol açar.
7- Orman yangınları artar ve ekolojik bozulmalar oluşur.
Kuraklığa karşı alınabilecek önlem sulamadır. Ülkemizde son yıllarda sulama amaçlı projeler yapılmaktadır.
8-Sıcaklık artışı ile bitkilerin fotosentez ve solunum dengesi bozulacağından, bitkilerde büyüme yavaşlar ve bir durgunluk dönemi görülür. Bu artış, uzun süreli olursa bitki toprak üstü organlarıyla devamlı kaybettiği suyu kökleriyle karşılayamaz. Bitkinin devamlı su kaybetmesi, protoplazmanın pıhtılaşmasına ve bitkinin ölümüne yol açar.
4-Kuraklığa karşı ne gibi önlemler alınabilir?
1- İnsanları kuraklık nedenleri, etkileri ve sonuçları konusunda bilinçlendirmek eğitmek,
2-Doğanın korunması ve su kaynaklarının tasarruflu şekilde kullanılması sağlamak,
3-Kuraklığın gelişimi, günlük/aylık olarak takip edilerek, kurak ve nemli alanların ve bunların şiddetinin yerel dağılımı hakkında doğru ve zamanında bilgi sahibi olunması için, ülkemizde bir kuraklık izleme ve erken uyarı sistemi kurulmalıdır.
4- Kuraklığın yakın gelecekte ülkemizdeki yağışlar ve dolayısı ile yüzey ve yeraltı suları üzerinde daha sık etkili olması beklenmeli ve buna göre çözümler geliştirilmelidir.
5- Tarım için birçok yerde sulama gereği ortaya çıkacaktır. Geleneksel tarım ürünleri yerine daha sıcak ve kuru iklim şartlarına uygun tarım ürünlerine geçiş de bir zorunluluk halini alabilecektir.
6- Ayrıca suyun fazla olduğu yerlerden, kuraklığın hüküm sürdüğü bölgelere taşınması,
7-Bunun için “Küresel İklim Değişiminin Su Kaynaklarına Olası Etkileri” üzerine ülkemizde de gerekli bilimsel çalışmaların yapılabilmesi için bilim insanlarımızın teşvik edilerek özendirilmesi gerekmektedir.
8- Modern Hava Durumu programları ile çiftçilerin mevcut kuraklık şartları hakkında fikir sahibi olabilmesi için özellikle yağışlar, o günün normal değerleri ile karşılaştırılarak verilmelidir.
9- Türkiye’den Suriye ve Irak’a verilen veya verilmesi teklif edilen su miktarı, değişen iklim şartlarına bağlanmalı ve ayarlanmalıdır. Kuraklık konusunda uluslararası işbirliğinin geliştirilmeli.
10-Nehirlerle daha az beslenen baraj göllerinin su seviyesi de önemli ölçüde azalınca, hidroelektrik enerji üretimi de aksayabilir. Ülkemizde su kaynakları ve enerji üretimi alanlarında planlama ve geliştirme çalışmalarında mutlaka meteoroloji biliminden de uzman seviyesinde yararlanılmalıdır.
11- Ormanlar başta olmak üzere bitki örtülerini korumak ve ağaçlandırma çalışmaları yapmak,
Etkinlik Çalışması: (Sayfa- 227)
1- İnsanların yaptıkları hangi uygulamaları erozyonu afet şekline dönüştürmektedir?
—Toprağın aşırı ilenmesi, – Orman yangınları , – Ormanların ve bitkilerin aşırı kullanımı ve yok edilmesi, buna bağlı olarak oluşan ani su taşkınları, Yanlış arazi kullanılması,
Bugün dünyanın birçok yerinde özellikle de kurak ve yarı kurak bölgeler¬de yer alan gelişmekte olan ülkelerde, insanların çeşitli etkinlikleri nedeniyle yaşanan erozyon sonucunda kıtlık ve açlık yaşanmakta, gıdasızlıktan hastalık¬lar artmakta toplu insan ve hayvan ölümleri olmaktadır.
Etkinlik Çalışması: (S- 228)
Etkinlik Çalışması: (Sayfa- 228)
Erozyondan Korunma Yolları
1.Ülkemizdeki araziler yetenek sınıflarına göre kullanılmalıdır. Yani tarıma uygun alanlarda tarım yapılmalı, tarıma uygun olmayan alanlar ormanlaştırılmalıdır.
2- Doğal bitki örtüsü korunmalı, tahribatı önlenmeli
3-Uygun tarım teknikleri uygulamak: A-Toprak eğime dik sürülmelidir, B- Nadas uygulaması azaltılmalıdır, C- Ürünler nöbetleşe ekilmelidir, D- Anız yakılmamalıdır. E-Örtü bitkileri yetiştirmek. F- Eğimli sahalarda sekileme çalışmaları ile tarım yapmak.
4.Çiftçilere erozyonun önemi ve nasıl korunması gerektiği öğretilmelidir.
5.Otlaklarda erken, aşırı ve yanlış otlatma yapılmamalı, korunmalıdır.
6.Doğal dengesi bozulmuş alanlar ağaçlandırılmalıdır.
7.Dağlık alanlardaki dağınık yerleşmeler toplulaştırılarak, bu yerlere hizmet götürülmelidir.
8.Ormanlarda hayvan özellikle keçi otlatılmamalıdır.
9.TEMA ve konu ile ilgili diğer gönüllü kuruluşlar çoğaltılıp desteklenmelidir.
10.Doğa ve doğal kaynaklar korunmalıdır.
11.Ormanlar korunmalı, çıplak alanlar ağaçlandırılmalıdır.
12.Baraj göllerinin yamaçları ağaçlandırılmalıdır.
13-Ahır hayvancılığı geliştirilmelidir.
14.Yamaçlar basamaklandırılmalı ve ağaçlandırılmalıdır.
15.Usulsüz tarla açma önlenmelidir.
16.Halkımız erozyona karşı ağaçlandırılmalıdır.
Ders Dışı Etkinlik Çalışması: (Sayfa- 228)
1- Heyelanlar niçin en çok Karadeniz bölgesinde oluşmaktadır?
1.Bol yağış; bu bölüm ülkemizin en fazla yağış alan bölümüdür.
2.Bölümde eğim çok kuvvetlidir.
3.Killi tabakalar yaygındır.
4. Doğal dengeyi bozan çalışmaların burada fazla yapılması,
2-Heyelan sonucunda oluşan can ve mal kayıplarını en aza indirmek için hangi önlemler alınmalıdır?
1.Bitki örtüsü tahribinin önlenmesi,
2.Bitki örtüsü olmayan yerlerin ağaçlandırılması gerekir
3- Doğal dengeyi bozucu etkilerden kaçınmak,
4- heyelanlı bölgelerde yerleşmeler oluşturmamak gereklidir.
Kaynak: www.englishpage.blogcu.com
Teknoloji
Öğrencilere Özel 10. sınıf coğrafya etkinlik cevapları tüm kitap 5. kısım sayfa 211 ile...