1. KOSOVA SAVASI

1. KOSOVA SAVASI
Birinci Kosova Meydan Muharebesi (1362-1389): Osmanlilarin kurulusundan itibaren kuvvetlenmesi, Avrupa kitasinda fetihlerde bulunmasi, buradaki devletleri endiseye sevketti. Tek baslarina karsi koyamayacaklarini anlayan bu devletler, ittifak halinde harekete karar verdiler ve anlastilar. Sirp Krali Lazar ile Bosna Krali Tvartko ve Arnavud Prensi Jorj Kastriyota öncülügünde; Bulgar, Arnavud, Ulah, Sirp Prensleri de ittifaka katildilar. Hayati muharebe meydanlarinda geçerek, Islâm Dini’nin cihad emrini yerine getiren, Birinci Sultan Murâd Hân, Osmanli Devleti aleyhine yapilan Hiristiyan ittifakindan, casuslar vasitasiyla haberdar oldu. Gerekli tedbirleri yerinde ve zamaninda alinmak suretiyle, düsmanin dikkatini çekmeden, plânli olarak harbe hazirlanildi. Haçli ittifakina karsi, Anadolu beyliklerinden yardimci kuvvetler istenerek, gönüllüleri davet edildi. Balkanlar’daki ittifaki bozmak için, Vezir-i âzam Çandarlizâde Ali Pasa, otuzbin kisilik kuvvetle 1388’de, Bulgarlari saf disi ederek, Bulgaristan ve Mora isgal etti.
Türkler’i, Balkanlar’dan atmak için hazirlanan ittifaka karsi bütün hazirliklarini tamamlayan Sultan Murad Hân, Harp Meclisi’nin ardindan, altmisbin kadar mevcutlu Osmanli ordusu ile Anadolu beylikleri kuvvetleri ve gönüllü Müslümanlar ile 1389’da, Sirp Krali Lazar’in merkezi olan Pristine istikametine hareket etti. Rumeli Akinci kumandani Gazi Evrenuz Bey ile Pasa Yigit kumandasindaki Osmanli öncü kuvvetleri, Kosova’da müttefik Haçli kuvvetleriyle karsilastilar. Osmanli ordusunun, Balkanlar’da ilerlerken, geçtigi yerlerde yagma, tahribat yapmamasi, Islâmi Hiristiyanlara çok iyi tanitti. Islâmiyet hakkinda bilgileri olmayan halk, hayretler içinde kaldilar. Idarecilerinden zulüm, eziyet, kötü muameleden baska birsey görmeyen ahâli, bundan sonraki seneler Türk idaresini arzu ve istekle beklediler ve benimsediler.
Muharebe öncesi toplanan harp divaninda; istisareden sonra Sultan Murad-i Hüdavendigâr; kumandan ve hey’ete:
“-Cümleniz berhudar olasiniz… Firasetinizi açikça bildirdiniz…. Gayri hepimiz biliriz ki, zafer ancak Allahü teâlânin yardimiyla gerçeklesir…. Küffar ordusu ‘bizden fazladir. Fakat Müslüman mücahid kâfirden secâatlidir… Beglerim,, pasalarim, hadi göreyim sizi… Bu gece, asker evlâdciklarimi hosça tutasiniz… Onlara, Yüce Allah’imiza dua etmelerini vaziyet edesiniz… Helâllasasiniz. Ola ki yarin, çogumuz cennette bulusuruz.” hitabini yapip, kendisi de mübarek Berât gecesi Kur’ân-i kerîm okuduktan sonra harb meydanindaki çadirinda, firtina devam ederken, tarihe geçen su duayi Allahü teâlâdan niyaz etti:
“-Ya Rabbim! Bu firtina, su âciz Murad kulunun günâhlari yüzünden çiktiysa, masum askerlerimi cezalandirma. Onlari bagisla… Allahim… Onlar ki buraya kadar, sadece Senin adini yüceltmek, Islâm dinini kâfirlere duyurmak için geldiler. Bu firtina âfetini, onlarin üzerinden def eyle… Senin sanina lâyik bir zafer kazanmalarini nasip eyle. Onlara öyle bir zafer kazandir ki, bütün Müslümanlar bayram ede….. Müslümanlari mansûr ve muzaffer eyle. Ve dilersen o bayram gününde su Murâd kulunu sana kurban olsun…. Önce beni gazi kildin, sonra sehid et.”
1389 yazinda Kosava’da, düsmana karsi harp nizami alan Osmanli ordusuna Sultan Murad Hân kumanda edip, merkez kuvvetlerinin basindaydi. Vezir-i Âzam Ali Pasa, Sultan’in yanindaydi. Ordunun sag kolunda Sehzade Bâyezid, Rumeli Beylerbeyisi Kara Timurtas Pasa, Akinci Beyi Evrenuz Bey, sol kolda Karesi Sancakbeyi Yakup Beg, Anadolu Beylerbeyi Saruca Pasa bulunuyor ve kumanda ediyordu. Merkez kuvvetlerinin önünde Yeniçeriler ve onlarin önünde de toplar vardi. Her kolun önüne biner okçu yerlestirildi. Haçli ordusunun merkezinde bulunan Sirp despotu Lazar, birliklere komuta ediyordu. Sag kola Lazar’in yegeni ve damadi Brankoviç, sol kola Bosna Krali Tvartka kumanda ediyordu. Düsman kuvvetleri Sirp, Bosna, Macar, Ulah, Arnavud, Leh ve Çeklerden meydana gelip, mevcudu Osmanli kuvvetlerinden fazlaydi. Muharebe 9 Agustos 1389 günü Haçhlar’in top atisiyla basladi. Türk ordusunun kahramanligi ve harp plâninin mükemmelligi ve muvaffakiyetle tatbiki neticesinde, üstün Haçli ordusu, sekiz saat içerisinde bozuldu. Sag kalan Haçli kuvvetleri geri çekilip, çareyi kaçmakta buldular. Muharebenin kazanilmasinda ve düsmani imha ve takip edilmesinde, Sehzade Bayezid’in büyük rolü oldu. Haçli kumandani Lazar ile oglu, yüksek rütbeli kumandanlar ve mahiyyetleri esir edildiler. Murad Hân, zaferden sonra devrin an’anesi geregince, sükran ifadesiyle muharebe meydaninda dolasirken, Lazar’in damadi, yarali sirp asilzadelerinden Milos Obiliç’in halini sorarken sehid edildi. Sultan Murâd-i Hüdâvendigâr’in sehâdetinden önceki vasiyyetinde, Bâyezid Hân, Osmanli Sultani oldu. ikiyüzbinlik Haçli ordusunun kumandanlari dahi öldürülüp, Kosova’da zafer kazanilmasi neticesinde; Osmanli Devleti Balkanlar’a kesin olarak yerlesti ve Sirp Kralligi yikilarak, Sirbistan, Türk hakimiyetine geçirildi. Bölgeye, Türk ve Islâm nüfusu iskân edilerek, hakimiyet pekistirildi.
Bu içerik internet kaynaklarından yararlanılarak sitemize eklenmilmiştir

CEVAP VER
Lütfen yazınızı giriniz.
Lütfen adınızı buraya giriniz.